Kaybolmuşların mezarlığında nefes almak
nasıl ürkütürse dirimi
yaşantılar da böyle bir bakıma
kendi kanına yabancı
ve uzak bütün yaralarına
kanatmamak adına;
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
boş gülüşlerin tutsaklığında
‘yok’ olurken anlar
ağlamaklı gözlerle
içine gömülmüş
gizeme sığınmış
yalnızlığa özenmiş
durmuş...
seslerle doğrulmuş
sözlerle dolaşmış
kendiyle erimiş
bitmiş.
bir üretim süreci
tüketen,
tükenmeyen...
şiir kaliteniz çok güzel...başka şiirlerinizde varmı....sevgiler..saygılar....
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta