Artık elimde tükenmez kalemler tükendi.
Seni anlatırken ümitler tükendi,vuslat tükendi...
Evet,tükenmez kalemler bile tükendi...
Bir engeller,yollar,dağlar,denizler tükenmedi...
Diller,kültürler,gelenek,görenekler,ırklar tükenmedi..!
Kalbim tükendi,elim,kolum,dizlerim tükendi...
Kalemim tükendi,ama hala nasıl seni anlatabiliyor?
Cansuyuma batırıp yazıyorum,sana mürekkep oluyor her zerrem.
Birgün elbet onu da tüketecek,tükenmezleri tüketen,
Sevdam,birgün elbet tükenmez engelleri tüketir..! !
Yeter ki umutlar tükenmesin.! ! Yeter ki sevda tükenmesin..! !
Arzular,emeller bitmesin.Çabalar,dirençler,ideallerden vazgeçilmesin.! !
Onlarla da mı olmadı? Elbet birgün mahşer gelecek..! !
Yeter ki sabrımız tükenmesin..! !
Senin hala hayatta olman,bu dünyada olman,seninle aynı atmosferi solumam,bana destek,
Ah birgün kendimi de alıp,sınır dışına çıkabilsek.!
Gözlerim görmesin cismini,kulaklarım duymasın dolaysız sesini,
Dokunma duyum hissetmesin tenini...Olsun..! ! !
Yeter ki sevdamız tükenmesin,ümitlerimiz,
Ertesi günün güneşini gösteren yıldızlı gecelerimiz tükenmesin..! !
Nasıl olsa aynı yıldızlara bakmaktayız,
He bir saat önce,he bir saat sonra,farketmez..
Sen nefes aldıkça,ben veririm nefesini dışarıya,
Ben nefes aldıkça,tabi sensiz alınan nefes,nefes sayılırsa,
Sen ver nefesimi dışarıya.
Sen güldükçe,ben gülerim,yeter ki ben ağladığımda gülme.
Sen ağladıkça,ben de ağlarım,yeter ki ben gülerken sen ağlama.
Önemli olan birikte gülüp,ağlamak...
Saksıdaki bir gül,akvaryumdaki bir balık..!
Gökte şekilli bulutlar,yüreğim anlık bir toplanışta...
Dönemeçlerden sonraki düzlük,
Engebeli yollardan sonraki düzlük,
Hem engebeli,hem dönemeçli,hem de yokuş bir yoldan sonraki düzlük..
Ama her düzlük,düzlük değil,çöller de bir düzlük...
Senden sonraki hayat? Hiçbiri...
Belki vuslat? Olabilir mi?
Soğuk ve yağışlı bir geceden sonraki sabah?
Ama her sabah,sabah değil...
Sensiz geceler ve gözyaşları...
Vize vermiyor gözlerim,yağmur bulutlarına,
Çıkamıyorlar,hudutlarımdan dışarıya...
Gökteki taşlar,yerdeki yıldızlar,
İçi dışına,dışı içine doğru ters dönmüş bir hayat...
Soyutları,somutlaştırmaya çalışan,beyhude düşünceler...
Karışan manalar,adı telaffuz olup,telaffuz edilmeyen telaffuzlar...
Ve yine klasikleşen bir şey'sensiz geceler ve gözyaşları'...
Açılan kapılar ardındaki; çiçekli bahçeler,
Çiçekli bahçelere açılan kapılar öncesi lastik kapanları...
Ve jant kapakları çıkmış,havasız bir lastik...
Camları kırılmış,kapıları kilitli,freni patlamış bir araba...
Gripli,kırmızı gözlerim,mavi akan kanlar...
Yıpranmış kale duvarları ve güçlü gülleler..! !
Hasret.! Perva.! Sızı.! Ayrılık topları,
Yaralı korumalar,oku bitmiş yaylar,kırık kılıçlar...
Hepsi yüreğimde saklı,işte hepsi o yarım yüreğimde..! !
Hepsi idrak edilemez bir girdabın içinde...
En son engel cismimden kaçma çabasındalar...
Kahverengi denizlerden sonra mavilikler,
Kahverengi dallardan sonra yeşillikler,
Kahverengi kahve fincanları ve sonra parlak aynalar..! !
Bütün matlıklardan çıkmak isteyen işte o bütün batınımdakiler,
Pırıltılı dünyayı,en üstteki iki parmaklı hücre pencresinden izleyenler...
İçimde..................Baharlar,en ücra köşelerimde...
Slow takılan radio frekanslarındaki şarkılar,
Hareketlendirir ve dışarı çıkmak isterler,
Sanki ağzımdan çıkacaklarmış gibi,
Vurgun yerim dudaklarıma.
Aslında atmak isterim ben de onları,
Ama bu sefer hepten yalnız kalırım...
Bazıları eriyip gözlerimden süzülür.
Bazıları içimde donar,büyük buz kütleleri olurlar.
Bazıları kaynar,buharlaşır,karbondioksit olup kaçarlar.
Bazıları sabırsız,süblimleşir..
Ama hep %5'im gider.Rekorları %10,
O da en yağmurlu geceler...
Hey bak bir yıldız kaydı arzda,
Yüreğimdeki boşluğa doğru gidip kayboldu o da.
Ardında yeşil bir ışık bıraktı...
Bir ışık,bir,ümit daha tükendi desene,
Bakma artık şu yıldızlara.'göz görmeyince gönül katlanır'derler.Bakma,görme.!
Ama görmeden de habersiz tükenirsin...
Radiolar coşsun,dalga olsun içimde,dalgalarda yüzen makaralarım olsun..! !
Tuzları bastıran şekerler olsun,glikozitleşme olsun.
Kimyama doğru bir inkılab olsun.
Af yasası çıksın,hücre cezaları kalksın.
Erken seçim olsun,çalışsın içimdeki belediyeler,valilikler.
Unutkanlık hastalığı bulaşsın bana.! !
Bağışıklık falan istemem bu konuda..! !
Evet...İşte tükenmez kalemleri tüketen sevda..! !
Birgün kendi kendini sindirirse?
Ama nasıl olur?
Of,el-cevapsız müşkil sualler.....
Yok mu mukni' bir cevap veren?
'Envar Paşa'nın Hayatı' ansiklopedisini geçmeden bu yazılar,
Zevale erdirek.Gece sabaha inkılab etmeden,
Saatler dahada ilerlemeden,
Annemler kalkıp'hadi artık yat..! ! 'demeden bu balkonu ter etmek lazım gelir.
Bu akşamki yazı ihtiyacatımı da tedarik ettim ya;
İyidir..Eyvallah uykusuz her geceye..! !
Artık rüyalar bekler beni yatağımda,
En güzel rem uykularımda ol artık.Bilinçaltı yapma artık,
Homojen duygular olmasın artık,
Çok aklii bilimler husus oldu,
Birazda başka namelerde naklii yapmak lazım,
Lirik şiirler olmasın artık,
Haydi tekrar eyvallah,ben gider artık,
Zaten geride kalmadı bi artık,
Hayat bana başka 'artık'bırakmadı...
Kayıt Tarihi : 21.8.2006 17:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!