bütün adreslerin çoğu yanlış
haziran sonu sabahı bütün sokaklar
bir fırın ağzı gibi insanı kapıyor
çiğniyor, yutuyor
ara yerde bir gölge parçasına
sığınıyorum
bir yol ağzında serince bir nefes
sonra hayat hafifleşiyor
bir korna sesiyle…
kendime bir yer arıyorum
bedenim ve ruhumu dinlendireceğimi umut ettiğim
kuytu bir mekan arayışı içerisindeyim
bir çeşme başı
bir duvar dibi
bir söğüt gölgesi
bir dağ yamacı
bir göl kenarı gibi
şehirler yangın yeri
sanki kızgın bir yanardağın lavlarıyla kavrulmuş
hava kızıllaşmış
göğün altı kıpkırmızı
sonra kızıl kızıl bulut parçaları
göğü baştan başa kavrayan bir uğultu
bir mahşer yeri gökyüzü
kendimi arıyorum
çehresi delik deşik evler arasında
geçiyor zaman
perişan mahalleler
yoksulluk ,fakirlik diz boyu
etrafta bir yığın hasta yüzlü insanlar
herkes yarını düşünüyor
ve bende…
yatsı vaktinde
uzun secdelere davet eden bir nida duyuyorum
dünyanın hayhuyundan çekip alan
halıların üzerindeki çizgilerde koşturuyor
torunlar
içimden taşan bir garip sevinç
caminin mütevazı kubbesini dolduran ezan sesiyle
başımda beyaz takke
duvarda hüsnühat
harflerini sökmeye çalışıyorum
bir yanda tren
rayların üstünde salınıyor beşik gibi
bir yanda solumda deniz manzarası
akla taban tabana aykırı
yakamoz parıltıları dans ediyor
karşı kıyada ki ışıklar
yavaş yavaş büyüyor
yavaş yavaş kaybolup gidiyor
derin bir yokluk
pembe çerçevelerde tuz ve ekmek diye önüme serili
apansız bir düşün sır gömleğiyim şimdi
sonrası sus
kaygılarımın memnun sorgusuydu
lisanıma dolanan
mevcudatın avlusunda koşturan
kırık kanatlı serçenin
hangi günahı vardı ki
kutsadım başını
şimdi
kırk düğüm atılı sol yanıma
kırık cümleleri sardılar dilimin ucuna
ve ıssızlık yüklü
bir sabaha koşar gibi
kavim göçü gibi
dağ-taş demeden
tüm sapa yolları aşarak ilerliyorum
o uzun yolculuklardan geliyorum
benden önce
içimde derinden öte dipsiz bir dehliz
bazen sükut durur içimde
gece sağanağına maruz kalmış
gittikçe fırtınaya dönüşmüş
tuhaf bir lodosun mağduruyum
eve ilk girişim
açık yeşil halılar uzanıyor boydan boya
ayakkabıdan çıkan ayağın
halıya ilk dokunuşu
ilk tedirginlik
ilk yabancılık
geri mi dönsem diyorum
acaba
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 21.6.2025 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!