Ne yazlar, ne kışlar, ne baharlar bitirdim ben, aşk yolunda.
Bıkmak usanmak ta neymiş senden, besledim aşkını koynumda.
Bir umuttu bendeki ay yüzlüm, hayal ettim taktım seni koluma.
Ser ver sır verme, gir gönül kapısından içeri her daim açık sana.
Sular seller gibi aktın gönlüme ey sultanım, ılık ılık usul usul.
Sabahın beşinde, yokluğunda savaşırken buldum kendime ey yar, tutamadım.
Aşkına esir düştü beden yüreğinin hapsinde yaşar, ne desem boş avutamadım.
Öpülesi dudaklarından çıkacak cümleye baksın şimdi hayat, gidişatın nereye.
Hem vallahi hem billahi, adını andığımdaki huzuru inan hiçbir yerde bulamadım.
Her günüm gecem ayrı cehennem, hayatımın miladı sen öncesi ve sensizlik sonrası.
İşte benim ben.Ben Anadolu'nun her köşesinde bereket.
Sevdiğinden uzak, aşkına hasret her yanı sen, asil hareket.
Edirne'den Kars'a Ankara'dan Karadeniz'e uzanır ellerim.
İşte benim sensizken seni yaşayan, aşkının esiri ilelebet.
Her gün doğumu Aydınlatırsın Dünyamı, baştan başa.
Senden kalan bir şeyler var bende, hep sakladım içimde.
Yılların verdiği suskunluk, burukluk, yorgunluktu belki.
Can çıkar da sen çıkmazsın bedende, ey sevdalı yürek.
Al beni yanına uzakta kalma, senindir bu kalp, iste yeter ki.
Beni kandırmakla yükümlüyüm şimdi, söyler inanırım yalanı.
Unutmadım adını, on altı yıl evveldi gözlerine baktığım an.
Şiirdin bende, şarkıydın, dilimden düşürmedim bir an.
Kabul olmayan duamdın sen, olsun diye yalvardım her an.
Ben istedim böyle oldu, şimdi bana itirafı zor gelir.....
Batsın artık güneşim, doğmasın asla bir daha sensiz,
Bir kalp yağmuruna tutulduk bak, adeta
seninle.
İsimlerimiz kentlendi sanki, aşkımızın
ateşinde.
Sevdiğin renklerdi, mor bordo tonlarına
boyadım.
Bir sonbahar akşamı, yine ben hayalinle
baş başa.
Oturdum kaldım öylece ve seninle göz göze,
diz dize.
Sessizlikti her yanım, saçlarını okşarken
usulca.
Bir garip yolcuyum şimdi, şu yalan dünyada.
Ne anlayanım var, ne de ruhumu okşayan.
Seninle anlam yüklendi şu sefil hayata.
Kesret vakti gelsin, olsun bir beni anlayan.
Mizansen değil gördüklerin, hayatın ta kendisi.
Gelişine vurdum hayatın, ses etmeden tam doksanık edasıyla.
Gidişine baktım hayallerin gerçek olmadı, iç çektim tevazuyla.
Gelmişine geçmişine sövdüm sensizliğin, buruk yürek nidasıyla.
On ikiden vuramadım seni, avcı olamadım ceylana kucak açan.
Kırık bir testi gibiyim düşümde, doldururum seni boşalırsın içimden.
Her el sallayışın, dalgalanan bayrak misali bağımsızlığımdır.
Her gülüşün ekmeğim, her bakışın can suyum, her yazışın.
Ve her konuşman nefestir, gözlerde ferdir, tende renktir.
Kalpte sevgin, dilde duan, ve kıymet bilemediğim sen'dir bana.
Can çıkmadıkça umut kesilmezmiş, yeis'e kapılsam da ara ara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!