Tebo’dan çekerler beni, içim dışım kırmızı…
Harbato’nun çiği yağar üstüme.
Öper alnımdan, sabahları serin esen kadifemsi göl rüzgârının sesi...
Ninemin bellettiği anuh kokularım dağılır gökyüzüne…
Yamacımda dedem yatar, mezarının yanında yük çeker katarlar…
Demir yolunun ziftli ayrılığı bulaşır çayıma… Çayımda, kar sularıyla karışırım maviye… Sazanın midesindeki milde ben varım, gümüş balıklarının otluğunda… Sürekten toplarlar
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta