Tebo’dan çekerler beni, içim dışım kırmızı…
Harbato’nun çiği yağar üstüme.
Öper alnımdan, sabahları serin esen kadifemsi göl rüzgârının sesi...
Ninemin bellettiği anuh kokularım dağılır gökyüzüne…
Yamacımda dedem yatar, mezarının yanında yük çeker katarlar…
Demir yolunun ziftli ayrılığı bulaşır çayıma… Çayımda, kar sularıyla karışırım maviye… Sazanın midesindeki milde ben varım, gümüş balıklarının otluğunda… Sürekten toplarlar
geceleri, ay ışığında, kurutup kışlık yapmak için…
Tebo'dan çekerler beni, içim dışım kırmızı...
Gölbaşının sessizliğini bozan,
geceleri uğuldayan tuğla fabrikasının eli tozlu,nasırlı kadınları
pişmiş toprağıma dokunur ve kanar elleri…
Çünkü toprak pişince, keser eti…
Tuğla bu yüzden kıymetlidir…
Kırılınca kan dökülür, ev yıkılır...
Tebo'dan çekerler beni, içim dışım kırmızı...
İlhan ÖnalKayıt Tarihi : 13.2.2025 12:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!