Kaynağım hüzün. Nacizane üniversite yıllarında başladığım şiir merakım amatörce devam ediyor.
Şiirime hız veren hüznün kaynağına selam olsun..............
Sahi gözlerinin rengi nasıldı?
Denizler affetsin unuttum onu.
Saçın vardı birde siyah mı neydi?
Başaklar affetsin unuttum onu.
Akıl mı kalıyor ihtiyar serde?
Daha hazan değil, olmaz ki böyle.
İçindeki gülü soldur dediler.
Gönlüme laf geçmez, yapamam dedim.
Gülün dikeniyle öldür dediler.
Dedim ki onlara; yardan gecemem,
Bir gül kopar da gel venüsten aydan,
Sallansın mendiller açılsın kucak.
Ok fırladı çıktı bir kere yaydan,
Belkide son günüm gecem olacak.
Fidanımsın gülün dalında güzel,
Yine Eylül, yine hazan, yine ben.
Eylülüm boş, yüreğim boş, eller boş.
Sokaklarda aç köpekler, birde ben.
Caddeler boş, sokaklar boş, yollar boş.
Hiç sorma halimi.
Sana üşümüşüm dün gece.
Gözlerin esmiş besbelli,
Cereyanda kalmışım…
……………..
Dedim ya;
Üzgünüm dostlarım,hatta perişan.
Bu tarifi sevdim tam uydu bana.
Böyle zamanlarda beni anlayan,
Dost varsa Dünya’da bir o’ydu bana
Söküp atamadım içimden yası.
Yaralayamazdı böyle hiçbir şey
Senin kahredici sözünden başka.
Alıp gidemezdi beni hiçbir şey
Sana mahkum eden gözünden başka.
Taş sanırdım kalbim ağlamazdı hiç
Ey ceylan bakışlım, fikrim, telaşım.
Her gece düşümde yoruver beni.
Endişen olursa serimden yana,
Denizden dalgaya soruver beni.
Çok bekledim seni asırlar oldu,
Anlatsam inanmaz, sussam bilmezsin.
Uzundu geceler gözyaşı dolu
Anlatsam inanmaz, sussam bilmezsin
Kur beni saat gibi
İşlet dilediğince
Kimi zaman ileri,
Kimi zaman geri al.
Atma hiç geri adım
Hiç susmasın düdüğün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!