Ayak sesleri duyuluyordu gidişinin
Sessizliğin uğultusuydu duvarlarda yankılanan
Oysa hiç gelmemişti
Gölgesi hiç düşmemişti şiire
Bir düşün kırılmasıydı gerçeğe
Eli uzansa tutacak sanırdı maviyi
Ben bilmem çocuk babasızlığı
Gölgesi nasıldır kuru ağacın, bilmem
Neyle avunursun söyle çocuk
Nasıl susturdun acının sesini
Kim sardı deşilen yüreğini
Üflesem söner mi kalbindeki çöl yanığı
Salıncaktan düşen hayallerim var
Dizleri incinmiş...
Kendisine kırılan aynalarım var
Yüzler parçalanmış...
Gözlerinden öpme
Ayrılık getirir derler
Hiç öpmemiştim ki gözlerini
Bakmaya bile kıyamaz
Nazarımdan kıskanırdım
Ne zaman buluşsa
Kar gizleyebilir mi beyazı
Kim görmüş karadaki siyahı
Denizdeki mavi benzer mi gökyüzüne
Evlatlarının kokusunu ayırt edebilir mi bir anne
Çayın tadı dostta, sıcaklığı muhabbette midir
Endâmı karşımda süzülen güzel
Aklım mı isteğin nedir amacın
Gözümün yaşını akıttın güzel
Canım mı isteğin kimdir duâcın
Bilmez mi rüyâma uyku satanım
Seni sevmek, beni terketmekti
Ben senden hiç dönmedim ki
Seni sevmek ummana yürümekti
Boğuldum nefesinde, sesim çıkmadı ki
Rüyaydı...
Geceme aydı...
Uzandı parmaklarım
Saçlarının teline
Yandı...
Baktı ellerime
Sevgilim...
Geçmiyor zaman boğazımdan
kanadı günlerim
Kanadı gülüşlerim...
Adın değince dilime,
susuyorum
Kaç harf sustum sana
kaç güne sığdırdım sensizliği
Yetsin sevgili!
şiirim ol savrul gökyüzüme
tutuşsun kanatların
kördüğüm yüreğim kaybolsun gözlerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!