Tribün Gözdeleri Şiiri - Kasım Kobakçı

Hızı ilke edindik, manifestosu, metodolojisi, öğretisi, uygulaması, pratiği uyarınca.
Anıtsal tasarılara varmıyor artık, esnek zihin ve eylem mimarisi.
Değişken ise eğer, değerli ve önceliklidir, küçük adımlarla ilerleyişler.
Her döngüden süzülen, geri bildirimlerin ivmesine, kendini bırakıp giden, anlık senkronizasyonla.
Varılması gereken yer neresiyse, oraya en kısa ve en verimli yollarla.
Senin için, geceyi gündüze katarım, kodları yeniden yazarım, tüm süreci baştan alırım.
Kıvanç ve başarısını, her sprint sonunda tadan, kısa vadeli kazanımların.
Bütün statik ve hantal yapıyı, değişken ise eğer,
Koşulsuz şartsız uyarlanabilir ve önceliklidir, aklına, mantığına, eylemli, söylemli.
Monolitik sistemlerden kalma, hantal ve işlevsiz enkazların.
Bürokratik ataletlerini, özendirip, imrendirerek.
Bağımlı ve hareketsiz ekipler yaratmaya, dilde, dağarcıkta.
Kör olma da gör beni, beni, beni sen ağır gemi.
Ben yelkenli tekne, anlık manevralı ve rüzgara duyarlı mozaiğinin.
Dijitalleşmiş, proje takımları arayışlarıydı, dünü yok, yarını hep bir olasılık.
Her kimse kim, uyum sağlamadıkça, hızla dönüşmedikçe, çevikçe devinmedikçe.
Büyük laflar ve kesin planlar kuruntusu rehavetinde.
Ertelemeden, ertelemeye, belirsizlikten, belirsizliğe, analizden temelli felç.
Mümkün olabileceklerin, en verimsizini aşılayıp öğreten, kalıp kıvama.
Girip gömülmedikçe, izini sürdüğü, peşini güttüğü, prototipe koyduğu.
Nihai ürünü, tanrıdan saymayan.
Sistemsel, davranışsal, bilişsel, tasarımsal, kültürel ve küresel.
Algoritmik yazılımlı, yapay zekalı, otonom güdümlü.
Yavaş, hantal, katı, bozuk, bitmiş, tükenmiş, esir durgunluğunu.
Geleceğin, sürekli güncellenen, dinamik şaheseri bilip.
Hızı ilke edindik, ana dolaşım sistemine, entegre olup.
Parçayı bütüne, bütünü parçaya bağlayarak.
Kalıptan kalıp yıkarak, değeri kullanıcı olan, süreci israfa çıkartmak için.
Ve insan, veriyle sezginin.
Yapıyla, esnekliğin.
Fikirle, prototip ürün, pazar, lansman olacak olanın.
Ekibi projeye, dünyayı pazara ve insanı kullanıcıya.
Veriyi veriye, döngüyü döngüye, kodu yinelemeye, dünü yarına kurar donatırken.
Taaa projenin başından beri ve bu yana, kişiyi takımıyla sorumlu kılmayı.
Kurduğu hipotezler kadar, akıl, fikir, çeviklik, bedel, sorumluluk, cesaret, veri okuryazarlığıyla.
Hangi kılıf, laf, söz, caka, poz, fiyakalara aldanıp kanmaksızın.
Yakın yahut uzak,
Varsayımdan girip, egodan çıkan, verimsiz, kof ve statik hükme.
Motivasyon bozup, sinerji öldürmeksizin, her kime nasıl, ne şartta olursa olsun.
Dayatma, engelleme, kalıplarla yavaşlatanlara tutsak değil.
Doğduğu, büyüdüğü, her adımı, bin bir denemeyle.
Ölçümleyip, anlayıp, bile bile olmadıkça, değer kıymetini.
Hızı ilke edinmek, tahsil, tesis ve iktisadından.
Zihniyet, yapı, yöntem değiştirir değiştirmez.
Sen kimsin ki, ben onaylamadıkça, tek satır değiştirme demedimmiye.
Şelale olup.
Ölüp gidecekti, hızı ilke edine, söyleye dün, yarın.
Atalet ve bürokrasi, çark ve hükümranlığına, sonsuz esir, düşkün, hayran itaatle.
Pazarı, zamanı, dünü, bugünü ve projesini sürükleyerek.
Gezip dolaşan, yapay zeka entegreli, dolup taşan, eskisi çöp, yeni tip nesil.
Akli, fikri, özgürlüğü, cesareti, modüler bütünleşik, dinamik çevik, çarka çevrik.
Oynanmış, değiştirilmiş, iradesi, belleği, bilinci, sürekli adaptasyonu olan genetiğiyle.
Değer dediyse, ne bilecekti, mantığı, özgürlüğü, etkileşimi olmayan monolit ki.
Peşin kabullenimcilik ettiği, sorgulamasız irdelemesiz şablonculukla.
Günden güne, kapsamı sabit dogmaların, kişiliği sözleşmeli, kullanışlı körlüğünü.
En fiyakalı, uzmanlar olarak, işleyip çalıştırarak.
Nerden bilecekti, kendine kapalı devredeki planı.
Günden güne ve alttan alta.
Onaylanmış gereksinimleri, hep haklı görenlerin, yanılgı yevmiyesiyle.
Her türlü, yazılımsal, donanımsal, tasarımsal ve operasyonel.
Gecikmeleri, bakıp besleyenlerin, hormon vitrinindeki, zehirli israfını.
Her ayrıntısı, özenle çalışılmış, teknik detay, teknolojik harikası.
Toplu proje iptalinin, eskidikçe güncellenen.
Hızı ilke eyleyerek, kuşku, risk, fırsat, adaptasyon, çeviklik, mizaha ebe gebe.
Bugünleri, öğrendiği yerden, doğurup, barınıp, besleyip, büyüte gelen.
Tasarım, yazılım, test, analiz, siyasete, riyasete, bağıra çağıra, yığma, yükleme, araç, gereç.
Oldu bitti bile,
Takım ruhunun, özüne ebediyetle, olan bitense.
MVP, PİVOT ve SCRUM.
Pano, görev, tribün gözdeleriydi...