Zifiri karanlıkla ayaz,
Kurşun gibi çöker
Issız ovanın üzerine…
Bir çığlık gibi yarar geceyi,
Ovadan geçen tren sesi,
Geride korkunun izini bırakarak…
Ürperir,
Gökyüzünde bir kandil gibi yanan
Yıldızların üşüyen cılız ışığı…
Şölene çağırır
Gecenin dehlizinde,
Kanlı dişleriyle,
Karanlığı kana bulayan çakalların
Acımasız sesleri…
Dökülür toprağa,
Birkaç damla gözyaşı,
Bir avuç hüzün,
İz bırakarak ıssız bozkırda,
Kaybolur karanlığın derinliklerinde…
Uykuya dalar,
Gecenin zifiri karanlığı,
Prangalara vurarak
Düşünceleri,
Umutları,
Sevinçleri,
Zindanlara tıkarak
Korkunun girdabında…
Bıçak gibi saplanan tren sesi,
İkiye böler geceyi,
Dağılır dalga dalga,
Ürperen gecenin karanlığı…
Yaşam sevinci filizlenir,
Toprağa dökülen
Birkaç damla gözyaşı
Ve
Bir avuç hüznün
Bozkıra kazınan izinden…
Kayıt Tarihi : 1.1.2015 11:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)