Tramvay- ihtiyari durak Şiiri - Cevat Çe ...

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Tramvay- ihtiyari durak

burası Bağlarbaşı şimdi
tam karşımda bir mezarlık var, içinde Tatyos efendi yatar

'Gamzedeyim devâ bulmam/Garibim bir yuva kurmam
/Kaderimdir hep çektiğim/Ağlarım hiç rehâ bulmam'

onun kemanından yükselen sestir bu nasıl tanımam
dalgalanarak bir tatlı yel olur uçar, eser
Kadıköy’den bile uşşak bir vakarla dinlenir.
son tramvay’ın Bostancı’dan hareket saatidir.

burası Kalamış şimdi
tam karşımda bir koca çınar, altında Selahattin Pınar

“Bir bahar akşamı rastladım size/Sevinçli bir telaş içindeydiniz
/Derinden bakınca gözlerinize/Neden başınızı öne eğdiniz”

masa arkadaşı sorar, siz beyefendi rakıyı nasıl içerdiniz
tamburun ilan-ı aşk teli yanıtlar, hicaz makamında.
bir ağacın gövdesine vurulan ilk baltanın sesidir
karasevda masalları ilk satırları doldurmaya başlamış
tramvayın Göztepe’den geçme saatidir.

burası Erenköy şimdi

arkada susmuş şarkılar, ahşap bir konakta yaşayan ölü anılar.
ne ilk vapurun yolcuları kalmıştır,ne Suadiye plajının kadınları
ilk vapurdaki yolcuyu bekleyen lülelenmiş sarı saçlı, şapkalı.
o eski insanlar belki son tramvaydaki son yolculardı

susan her keman gibi şarkıların artık bir yerlere gönderilmediği
kopan teli gibi tamburun, masada içilmemiş her kadehin devrildiği
o eski insanlar belki son tramvayın son yolcularıydı.

yüksek ağaçların gölgeleri,yolları dönmemecesine terk ediyordu.
ben ağlamaya hazırlanıyordum, Yahya Kemal’in sesi çıkmıyordu
yatılı gezmeler de yavaştan sona eriyordu artık bu şehirde.
büyükhanımlar ölünce besleme kızlar,
gecekondu camlarında cam güzeli oluyorlardı.

burası Caddebostan şimdi, burası Suadiye,
burası Kızıltoprak, Feneryolu, Burası Selamiçeşme

burası tramvay ihtiyari durak …

- vatman amca, sen beni görmezlikten gel
saklarım kendimi ben arka sahanlıkta bir anı olarak.
artık beni görecek hiç kimsenin yaşamadığı bu şehirde
sen beni görmezlikten gel.
İstanbul; bu ben değildim desin, kendini tanımasın
bizde hiçbir şey söylemeyelim, kalbi kırılmasın …….

Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 24.4.2007 13:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Mükemmel bir İstanbul mostaljisi yaşadım bu anı bolluğu ve güzel duygular yüklü şiirinizle değerli şair. Eski istanbul tramvaylarını ve anadolu yaksı duraklarını usta bir oya işleyicisinin gelin çeyizi işleyişi özeni titizliğinde işlemişsiniz adeta.
    1955 li yıllara alıp götürdü beni. İstanbula ayak bastığım yıllardı, Bağlarbaşı Tramvay tamir - bakım deposunda tesviyeci, tornacı olarak göreve başlamıştım. Ah ustacığım cidden güzel günlerdi o günler. Sabahın 4,30 -5.00 de bakırköy - sirkeci buharlı terenlerine biner, sirkeciden köprüaltından kalkan üsküdar vapuruna kadar yağmur çamur demeden koşardık. Üsküdar iskelesinden de fIstıkağacı - duvardibi yoluyla Bağlarbaşına ulaşmağa çalışırdık yine tramvaylarla. Tahta bilet kutulu vatmanın, fıstıkağacı ortaokuluna giden talebelere 'Haydin geldiniz... inin bakalım Fıstıkllılar...' diye seslenişini hiç unutmadım. Çünkü o 'Fıtıklılar' kelimesine kendi kafasından başka anlamlarda yüklüyormuş, sonradan öğrendiğimize göre.

    Depo müdğürü Agop Abacıyan adında çok anlayışlı bir ermeniydi. Ustatabaşımız deli Ferit e çıkışmıştı birt gün benim için.
    ' Anadolu dan yeni gelmiş, Parmak kadar çocuğa ağır tramvay motorunu sürekletiyorsun, sakat yapacaksın... kolla bunları Ferit usta! daha okuyacak bunlar' diye okullu olduğumuzu hatırlatmıştı. Ne güzel, ne anlayışlı insanlarımız vardı ozamanlar. 83 kuruş saat ücretiyle ayda 160 lirayla bile çalışırken ne kadar mutluyduk, sevecen, yardımlaşan, zorda olanları kollayan insanlarla doluydu her yanımız. Sabah gelişlerimiz, akşam işten eve dönüşlerimiz hep mutlu gruplar halindeydik; onca yol tepmelerimize, koşuşturmalara rağmen, hep şen şakraktık, hep dinamiktik, yorgunluk nedir bilmezdik.

    Sağolasın değerli dost şairim. nefis şiirinizle harikulade güzel İstanbyul nostaljisi ve hep özlemini çektiğim anıları yaşattınız bu günde bana. Sonsuz sevgi ve esenlik dileklerimle kutluyorum, güzel duygular yüklü şiirinizi izninizle sevdiklerim arasına alıyorum, tam puanımla
    Kemal Polat

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Herhalde İstanbulu özlemiş olmalıyım bu güzel ,insanın hislerine bir mızrap gibi dokunan şiirinizi bir kez daha okudum ve kimbilir daha kaç defa okurum sayın şair teşekkürler .

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Gamzedeyiz deva bulamıyoruz İstanbulumuzu nasıl kurtaracağız şarkıları kurtarsak şiirleri kurtarsak güzel türkçemizi bozanların elinden kutarabilsek bile deva olabiliriz belki. Bu güzel şirinizde canım İstanbula bir kez daha aşık oldum kaleminiz şen olsun bu şiir değil adeta roman maziyi ne güzel anlatıyorsunuz o hüznü o özlemi nasılda hisettiriyor şiiriniz ne yazsam şarkılarla bezenmiş güzelliği tarif edemiyor kalemim. Teşekkürler ve şiirimi hissederek yorumlamanız da beni yeniden o günlere götürdü eksik omayın .

    Cevap Yaz
  • Halenur Kor
    Halenur Kor

    Ve, Tramvay-İhtiyari durak...
    Bu güzel şiiri okurken o fotoğraftaki genç kadın, evimizin yanındaki ahşap evin bahçesinden bir eli eteğini tutmuş, usul usul yürüdü.Sırtını ahşap evin duvarına yasladı. Elinde tuttuğu siyah ciltli nota defterini zarifparmaklarıyla araladı.''Gamzedeyim devâ bulmam,/ Garibim bir yuva kurmam....''
    Sesi ne kadar güzel ve dokunaklı...İnsanın içine işliyor. Öyle dalgın ki beni görmedi bile. Oysa onunla birlikte söylüyorum şarkıyı.Eli ile damlamak üzere olan gözyaşını sildi. Küçük kulağının üzerindeki kumral buklesini düzeltti.Gözleri uzaklara bakıyor, ama sanırım hiç bir şey görmüyor şu anda ..Mor leylakların kokusu daha da bir sardı
    etrafı.Sesi bahçeye dalga dalga yayıldı:''Bir bahar akşamı rastladım size,/ Sevinçli bir telâş içindeydiniz.....''Ne kadar duygulanmıştım...Ah, ne olurdu....Bu güzel şiiri tekrar tekrar okudum..Tekrar tekrar...Biliyorum yine o tramvaylar o ahşap konakların önünde duracaklar...O konakların kaybolmuş hayâllerinden bu güzel şarkıları mırıldananlar olacak, Benim gibi...

    Cevap Yaz
  • Halenur Kor
    Halenur Kor

    Devam: Erenköy'de evimizin hemen yanında, bahçe içinde çok eski tarihi ahşap bir ev var.Evin duvarları gri ve kahverengi arası eski ahşaptan...Pencerelerinde siklamen çiçekleri... Perdeleri bembeyaz...Bahçesinde bir sürü ağaç...Ekseriyetle çimenleri uzamış bir halde... Ara sıra öylesine yapılan bir bahçe bakımı.Sahibi yaşlı hanım daha bu kış vefat etti. Şimdi onlar da yaşlı olan iki kızı oturuyor.Kendi kabuklarına çekilmiş iki ihtiyar kız...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Cevat Çeştepe