Hayat ne tuhaf değil mi?
Kimi sevgiden boğulur, kimi sevgiye hasret kalır.
Dönüp bakınca giden yıllara, insan bazen kendiyle kavgaya tutulur.
Yanlışlarım doğrularımın ipini çekerken anladım, gerçeklik diye bir şey yokmuş. Sevgi denen şey kocaman bir yanılsamaymış.
Herkesin işine yaradığın kadar varmışsın. Misyonlar farklı olsa da roller hep aynıymış.
Gülmek anlık bir eylemmiş, mutluluk denen şey kocaman bir yalanmış.
Herkes bir gün gidermiş, gitmeyen tek yürek anneymiş.
Annemin beni koşulsuz şartsız sevdiğini anladığım gün öğrendim.
Zaman içinde yaşadım ve gördüm ki, elini tutan o eller bir gün oluyor.
Sana "yanındayım" diyen diller, arkanı dönünce başkasına sakıyor.
Seni mutsuz eden o insanlar, sen mutsuzken başkasını mutlu ediyor.
Bir kitapta okumuştum:
"Seni üzen birinin mutlaka mutlu ettiği birileri vardır.
" Peki madem birileri var, neden hala ısrarla o yürekteyiz?
Bizi koyduğu o yerde neden ısrarla duruyoruz?
Seni sevmeyen birinden sevgi dilenmek, gurursuzluk değil mi?
Şimdi "Aşkta gurur olmaz" dediğinizi duyar gibiyim.
Aşkta gurur olur, en çok aşkta gurur olur. Seni sevmeyen bir insanın hayatında var olmaya çalışmak gurur değil, yüzsüzlüktür.
Belki zaman içinde kırıldı yüzüm, kanadı vicdanım.
Belki yara aldı en güzel düşlerim. Ama asla yüzsüz olmadı yüreğim.
Şimdi siz aşkın adını yüzsüzlük, sevginin adını samimiyetsizlik ve acının adını mutluluk koyuyorsunuz ya, ben kendimi azlediyorum.
Buysa sevgi, buysa aşk ve buysa mutluluk, sevmeyin beni.
Ben aşka tövbekarım.
Tövbekar
02.05.2024 16:34
Kayıt Tarihi : 2.6.2024 16:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!