Işıklı sokakların aydınlattığı bir enkaz,
Engebeli yolların gizinde bir tütün;
Bitmek bilmeyen bir sevdanin dilinde,
Sarılmanın ardı artık hayal meyal hüzün.
Akılsız bir adamın
Belleksiz sokaklarda voltaları,
Bir arka mahallede bir kardeş anısı,
Bir de eski sevda yarası,
Düştü geceye bir dolunayın
Sessiz usul yankısı.
Kimsesizin kimsesi olmak düşer
Bu sürgün yola;
Bir türkü de olsa dillerde,
İkilem arasında namus olmaktır yürekte.
Çaresiz anda bir kışladır kendi yolu,
Yolunda bir de tütün sarisi saçlariyla
Bir sevgili yarin hiç kuş konmaz omzu kolu.
Gecelerin boynu bükük,
Sayıklar ismini haykıranların.
Savurmadan duramaz,
Hayatı çoktan çalınanların
Garip bizden heyecanını.
Zafer sırası kimsesizdedir derler,
Kimsesizin cebinde tütün yanığı,
Yoldaşın saramadığı
Bir aşkın dilsiz sarmaşığı;
Candan can öte
Toprak yarası.
Sultanın deliye verilmiş kısa öz fermanı.
Delinin seyir defteri hafiftir.
Kimsesizin bir kimsesi
Bir sürgün yolu,
Birkaç eski kelime yoldaşı,
Bir can kaybında pazar heyecanı,
Hesaplara karışmış
Altı çizili bir isim köşe başlarında hazır;
Çoktan gelmiştir ona da ölüm sırası.
Gecenin aydınlığıysan gel sultanım,
Hizanlara sürdüğün kölensem
Bir avuç özgürlüğüm olsun.
Gel gör beni de deryalara sal beni,
Gönül yurduna sürgün gelmişim şimdi;
Kendi yurdum uzakta,
Bir senin aşkın benim kalbimde yara.
Delilerin mecnunu da vardır bilesin,
Seyir defterinden isimler çıkar duyasın.
Yusufa aşk demiş yoldaşlar
Uzaktı bize dillerden gamlar
Şimdi bizleri de yazar bu ol hikayatlar.
Esrarın enkazından gizin ismine,
Benim sevgili kimsesizim,
Canımın içi,
Şairin katiline
Armağan olsun bu giz dolu yalanlar…
Kayıt Tarihi : 12.9.2021 14:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)