**Toprak Yiyen Çarpık Bacaklı Adam Şiiri ...

Ramazan Topoğlu
34

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Kundaklığında
Tarlada gölgeye yatırılan
Uyandığında toprak yutan açlığından
Köydeki esmer çocuk

Şimdi
Yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan

Tamamını Oku
  • Meliha Yüceaktaş
    Meliha Yüceaktaş 17.09.2007 - 11:58

    çocukluğunda annesi tarlada çalışırken emekleyip tren yoluna giden,

    son anda komşu çocuğun farketmesi ile kurtulan, insanları daha yeni yeni tanıyan ama artık vaktin geçtiğini bilen hayatlar ne çok benzeşiyor .

    kalan bayramlarımızı güzel geçirelim hiç değilse

    Sevgili Dost .

    Cevap Yaz
  • Ramazan Uğur
    Ramazan Uğur 16.09.2007 - 14:36

    merhaba üstadım, şöyle bir okudumda, o muhteşem kelimelirn bir araya getirdiği yazıya yazılan yorumları bir ara yazmamaya karar vermiştim. bu muhteşem insanların yazdıkları yorumların karşısında, benim yazacaklarım sönük kalır herhalde. sana üstadım demekle yanılmamışım. bak o güzel kalemlerden çıkan yorumlara. allah yolunu daim etsin üstad. bi kez daha yıktın ortalığı. sevgiyle kal üstadım.

    Cevap Yaz
  • Temel Kurt
    Temel Kurt 15.09.2007 - 22:34

    miço hiç büyümez...çünkü o denizin çocuğudur..

    sen hiç biyümessin rondo...çünkü içinde bi deniz taşıyanlardansın...

    şimdi bir şehirin üzerine yıktın üç sabahı,mataramızda tuzlu sular doluyken...
    neydelim de hadi?

    Cevap Yaz
  • Selcen Koçel
    Selcen Koçel 15.09.2007 - 00:09

    Çarpık iki kemik arasından kabileler geçti.. sonra çağlar!.. traktörler..altından ekinler.. kalsiyum sandozlar.. bankalar yükseldi sonra.. dosyalar.. metropoller.. ülkeler.. başka kapitalist ülkeler....

    Anlatmak güç. Belki şöyle deneyebilirim: tarlanın ortasına oturttu beni şiir.

    (Şiir mi, hani şiir? O kendini bile unutturacak bir insanlık tarihi resmetti!).

    İki kemik, bir parantez etti..

    Cevap Yaz
  • İlhami Erdoğan
    İlhami Erdoğan 14.09.2007 - 16:46

    EFENDİM!

    NE MUAZZAM BİR İFADELENİŞ, NE GÜZEL TEŞBİH, NE HOŞ TASVİRLER...
    BİR GECE , ÇOK ESKİLERDEN BİR GECE, KISIK GAZ LAMBASI IŞIĞI ALTINDA ESKİ BİR MASALI DİNLİYORMUŞUM GİBİ GELDİ... YÜREĞİNİZE SAĞLIK, KALEMİNİZ HEP GÜZELLİKLER YAĞDIRSIN BİZE...

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer 14.09.2007 - 10:30

    Tarla gölgesinde uyutulan,
    Toprak yiyen çarpık bacaklı adam.
    Şimdi yaşamaktadır bir koca şehirde sıradan.
    Ömürler uzar sanırdı
    Ağustos’a yaklaşan bayramlardan.
    İlkbaharla sonbahar arasında iki bayramı kaldı gelecek yıllardan.
    Zifirî karanlık karabasanlarından,
    kalbi sızlar taşlı tarlada kalan aşklardan.

    Şiirniz alıp götürdü beni yılalr öncesine ve sorgulamalar başladı beynimde.Hiç bitmemişti sorgulamalar ama yenileri eklendi yeniden.

    Çok özel bir çalışma . Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi. Saygılarımla tam puanımıda bırakıyorum sayfanıza

    Cevap Yaz
  • Yunus Karaçöp
    Yunus Karaçöp 14.09.2007 - 01:12

    Şiirin harika bir eser oluşuna hikayesi müthiş bir anlam yüklemiş..

    Üşümeyi çocukluğunda tatmayanlar üflesen üşüteceksin diyenler nerden bilebilirki bir çiftçinin saaatlerce sıvanmış çıplak bacak ve ayaklarıyla tarlayı suladığını..

    Anlamlıydı örnekti ders alınacak vede ibretlikti..Kutlarım üstadım tebrikler..

    Selam ve dualarımla..Kalemin daim olsun..yunus karaçöp

    Cevap Yaz
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir 13.09.2007 - 21:32

    çok duygusal...kutlarım şairi bu güzel çalışmasından dolayı
    müzeyyen başkır

    Cevap Yaz
  • Deniz Şahinoğlu
    Deniz Şahinoğlu 13.09.2007 - 19:05

    KİMSE BİLMİYOR

    geride kekik kokan saz değmemiş
    delikanlı türküler bırakıp
    dağı taşı aşıp geldim
    kızartma kokulu beton binalara

    kimse bilmiyor
    pekmez içinde kaynayan pancarın tadını
    ne de tavada kavrulan kengerin adını

    hafta içi gündüzleri oluyor
    en dantel muhabbetler
    ve akşama ne pişirsem telaşı
    olmadığından mı
    seçemediğinden mi
    kimse bilmiyor

    geride birler hanesinde bıraktım yaşımı
    köyümden kopup uzaktan buldum aşımı
    can değişti gün değişti gön değişti
    her gün darağacı gibi çatsamda kaşımı

    geride saflık kokan
    jilet değmemiş bakire yüzümü bırakıp
    yılları aşıp geldim çığlık çığlığa
    kirli sakalımla evlenmiş yüzüm
    ve camlar arkasına saklanmış gözümle
    kimse bilmiyor
    delikanlılığıma girerken
    kibrit kutusuyla giden mektubun tadını
    ve cam silme bahanesiyle
    bana el sallayanın adını
    şimdi görsem tanımam o kadını

    kayalara kalp çizmek asrın son modasıydı
    iki baş harfin ortasına saplanan ok
    en tatlı nidasıydı dilimizde

    kimse bilmiyor
    yıllar aradan mı
    üzerimden mi geçti
    geçerken çizmiş yüzümü sıra sıra

    çiçekli mektupların yerini
    cep telefonlarında SMS’ler almış
    sanal muhabbetin
    yarın kiminle çıksam okulu açılmış

    kimse bilmiyor
    gözler müebbet suskun
    kalpler kurumuş
    ceplerimiz gibi

    zaman tünelinden bu şiiri yazdığım günlere dönmek çok güzel be dost.
    susma
    sesli ve mutlu kal
    Deniz Şahinoğlu

    Cevap Yaz
  • Cumhur Karaca
    Cumhur Karaca 13.09.2007 - 12:42

    Yaşamın kıyısından bakılmamış şiirde. öz be öz toprak kokusu. Ne yazık ki, bu şiirin altında onlarca, yüzlerce sebepler bulabiliriz göçün toplumsal öğeleri adına.

    Evimizde köşe değiştiren çiçek bile solmakta. Çocuklukluk yıllarımız genelde köyde, kırsalda geçmiştir. O zamanlar, şairin yaşında olanlar iyi bilirler, bayramlar Ağustos ayın'a gelirdi.

    Şiire dair tek bir şey söylemek gerek. KURŞİNİ RENKLER ARTIK KAHVE YADA SİYAH YA DA SARIYA DÖNEMİYOR..

    Tebriklerimle. Cumhur Karaca

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta