Yirmi küsür yıl sonra hasbihal şimdi
Bundan evvel yüzüne dönüp bakmadım
Benim ki tarifsiz bir garip hal şimdi
Toprak,bu yüksek dağa boşa çıkmadım
Ne garip ki ilk defa kahve rengine
Dalıyorum uzunca sessiz sedasız
Ruhum batarken hızla uçsuz engine
Hatıralar rakseder zihnimde ansız
Ey Toprak, sen aynısın biz mi değiştik
Başımız ne vakittir dönmüyor sana
Vicdan susamıyoruz acep ne içtik
Ne böyle çabuk nüfus ediyor kana
Sevdayı sır ederken daha dün gece
Eteği kaldırmak mı bugün modası
Aşk Kolay söylenmezdi oysa tek hece
Bak gencin posterlerle dolu odası
İncelen ekranlarla büyüdü beden
Ne dua var avuçta ne namaz vakti
Yirmi küsür yıl geçti henüz bilmeden
Kim ne zaman beynime gafleti ekti
Yüksekler de oturmak şeref olsaydı
Ad kavmine bela mı gelirdi nefsim
Bir cami avlusunda ömrüm solsaydı
Vallahi üzülmezdim yaz'sa da mevsim...
Ne kadere rızayı bıraktı sine
Ne ceddin eserine şükür minneti
Felaket yaklaşırken kanar nesine
Ayyaş kadehleriyle yıkar emaneti
Üç kıtaya adaleti ekerken eller
Abdestiz basmaya ar ederdi sana
Bu guslü bilmez genci taşıyan beller
Eğer alnı beş vakit öp derdi sana
Toprak, kinimden katre salsam ruhuna
Sabrından eser kalmaz kalkmak isterdin
Bu insan suretinde cürm güruhuna
Devirip de dağları yıkmak isterdin...
Kayıt Tarihi : 4.6.2013 10:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Kırımlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/06/04/toprak-281.jpg)
Sabrından eser kalmaz kalkmaz isterdin
Bu insan suretinde cürm güruhuna
Devirip de dağları yıkmak isterdin...
Ahmet Bey!
tek kelimeyle mükemmel tam puan muhabbetle
TÜM YORUMLAR (2)