Sordu, nasılsın??
Fiziken; iyi, ruhen; "kül eviydi"...
İç çekti,
Derin bir son nefes daha çekti; içine...
Tütün sarılır ya hani...
Parmakları sararmıştı tütünden
Tek nefeslik miydi bu cigaralar?
Gümüş tabakasından;
Hemen bir tane daha sardı ...
Yabancı bir ayaz dolaşıyordu havada,
Ellerini bu yabancıdan kaçırır gibi
Delik ceplerinde sakladı...
Tam o an;
Gülmeyi unutan bir yüzün
Alevi belirdi; gözlerinde.
Gözleri yanıyordu; adamın...
Tutuşan neydi o alevle?..
Yine bilinmedik bir türkü vardı rüzgarın dilinde;
Eşlik edense yalnızlıkları olmalıydı meçhul bu türküye..
Ağaçlar çırılçıplaktı,
Dalları kahverenginin son safhasından çıkıp gelmişti.
Bodurdu, ağaçlar...
Gökyüzüne değil de yer altına doğru büyümeyi kararlaştırmışlardı demek ki...
Kim bilir??
Kuşlar vardı bi yerlerde kısık kısık ötüyorlardı.
Ama ne gören vardı ne de bilen...
Adam; alev gözlerini etrafında gezdiriyordu.
Sanki kaybetmiş olduğu benliğini arıyordu;
Alev gözleri ile...
Bir çocuk belirdi birden bire,
Geçmişten gelen bir hali vardı çocuğun,
Yaklaştıkça yaklaştı çocuk...
Artık tüm ayrıntıları ile görünüyordu;
Saçları gür ve simsiyahtı,
"Kırmızı değil belki de ama iki tane "saç gülü" vardı başında...
Yüzünde çilleri vardı sonra...
Burnu küt,
Alt dudağı kalıncaydı,
Sevimli bir afacanlık akıyordu gözlerinden...
Yüreği kıpır kıpırdı.
Uçmaya yeltenip, kanat çırpan yavru bir serçeyi hatırlattı adama...
Uçsaydı çocuk,
Kanatlansaydı yavru serçe...
Adım adım uzaklaştı.
Adım adım kayboldu gitti çocuk...
Sis değil pus da değil bir şeyler kaplamıştı her yeri.
Beliren her şey belirsizlikler içinden geliyordu sanki...
Toprak kokuyordu her yer.
En güzel kokuydu onun için bu...
İçinde huzur vardı,
Sonsuzluk özlemi keskinceydi...
Eskiyen düşünceleri içerirdi;
Var olmayan bir ritimle...
Son zamanlardaki en sevdiği o marşı barındırırdı;
Sessizce; söylenen...
Çemberler çizildi etrafında adamın,
İç içe,
Dışa dönük,
Dıştan;
İçe dönük...
Eksenlerinde hiç durmaksızın dönen çemberlerdi bunlar...
Hepsi birbirinin içinden geçiyordu çemberler, dışa açılıp büyüyorlardı.
Baktıkça da küçülen çemberlerdi aynı zamanda.
Çemberlerin ortasında kalmıştı adam.
" πr^2" diyerek söylenip durdu...
Bir bulut istedi içinden adam;
Yağmurlusundan...
Çemberleri yutanından olsundu, o bulut...
Islanmaktı dileği yağmurunda...
Islandı,
Islandı..
....................
"Islak" mısın? Diye sorduğunda;
Sırılsıklamdı;
Toprağında...
Kayıt Tarihi : 6.7.2022 14:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!