Sen vardın, sabahın ilk ışığında tarlalarda,
Çorak toprağın suskun bağrında filizlenen umutlarda.
Ellerimde ekmeğin sıcaklığı,
Yüreğimde senin adıyla çarpan bir ateş vardı.
Sen vardın, köy yollarında rüzgarla dans eden,
Kırmızı dut ağaçlarının gölgesinde gülümseyen.
Her adımınla toprağın nefesini aldım,
Her bakışınla halkın sabrını öğrendim,
Ve öğrendim ki aşk, yalnızca gözyaşı değil,
Direnmek, büyümek, paylaşmaktı.
Ben yazdım seni gecenin sessizliğinde,
Sobanın karşısında, kar ve fırtına uğultusunda.
Ama eksikti bir şey her evde,
Senin varlığın gibi sağlam,
Senin sevdan gibi gerçek.
Sevdik biz, çünkü aşk sadece çiçek ve söz değil,
Aşk, alın teriyle yoğrulmuş ekmeğin tadıydı,
Aşk, fırtınaya direnmek, karanlığa yılmamaktı.
Seninle yaşamak, bir köy çınarı gibi kök salmaktı,
Bir nehir gibi coşkuyla akıp gitmekti,
Ve sen, o akışın ta kendisi oldun.
Gözlerin, tarlaların yeşilinde yandı,
Sesin, sokak lambalarının titrek ışığında yankılandı.
Ve ben, her sabah toprağa bakarken seni düşlüyorum,
Çünkü aşk, en sonunda halkın sesinde yankılanır,
Ve sen, o yankının kendisi oldun.
Kayıt Tarihi : 14.11.2025 12:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!