El, üreten ilişkilerden beri; üretim nesnenin, yani mülk sahibi olma istemenin baskı ve basınç gücüydü. El’ in ilk çağrısı, mülk sahibi olmasını kabul etmenize, bir çağrısıydı.
Değilse El ‘in ilk çağrısı içinde uzun süre “evreni ben yarattım. Ekip dikmeyi size ben öğrettim. Yağmuru ben yağdırıyorum. Elmayı sizin için diledim” türünden sav ifadeleri ilk hitabının içinde hiç yoktur.
Bu ifadeler çok daha sonrası dönemde ahitlerini iman kıskacına almak için peyde pey söylenen etkilemelerdi. Yani El ilk çağrısı içinde evreni yaratmasına tanıklık istemiyor da “Rabbiniz kim?” diyerek ille de insan üzerindeki sahipliğe; “şüphesiz ki Rabbimiz (sahibimiz) sensin” demenizle sizin üzerindeki iyeliğine sizi tanık olarak söylüyordu. Buna El est meclisi (kalubela) tanıklığı diyorduk.
Dikkat ediniz El ilk ahdi içinde “evreni ben yarattım, buna da siz tanıktınız” demiyordu. Çünkü El ‘in “evreni ben yarattım” türü bu tip ilk söylemle güdeceği ve gözeteceği hiçbir anlam ve amacı yoktur.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta