Göçmek üzere geldik,
Haydi toplanın gidiyoruz,
Hep baharlara göçüyoruz,
Bülbüllerin,
Sevdaların,
Rüzgarların,
Leyleklerin, leyleklerin ardı sıra göçüyoruz…
Hiç alışamadık,
Sonbaharlarda oturup kalmaya,
Güllerin,
Sümbüllerin sararıp gittiği,
Bülbüllerin süküt ettiği,
Ayağı, kanadı olan her şeyin yol tuttuğu mevsimde,
Alışamadık…
Hüzünlü vedalara,
Yerinde çakılıp kalmaya,
Derinlerde sessiz kanayan yaralara,
Kabuklanan yaraların yeniden eşilmesine,
Çaresizlere alışamadık,
Hiç…
Kışı biz bir kez yaşadık,
Bir kez…
Soğuk, soğuk, çok soğuktu,
Her yer ayaz, buz kesilmişti,
Fırtına kırmıştı dallarımızı,
Koparmıştı, yelkenlerimizin iplerini,
Kapamıştı, açtığımız sarp patikayı,
Biz, o baharı toprak altında karşılamıştık…
Ve biz o kıştan sonra hep göçer olmuştuk,
Bir daha dayanacak gücümüz olmadığı için..
Güneşi, yıldızlardan çok sevdik,
Güneşin sıcaklığında hayat bulduk,
Dünya dönerken, biz dönmeyi öğrendik,
Sulardan akmayı,
Ateşlerden yanmayı…
Velev ki, yapraklar sarardı,
Havalar soğumaya yüz tuttu,
Kuşlar cıvıldaşmaz oldu,
Ve leylekler de yolculuk hazırlığındaysa,
Toplanın gidiyoruz!
Kayıt Tarihi : 3.12.2013 22:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!