Cildirasiya hizlandirilip dönüsüne yetisilemeyen ugrun uzaktan
Her maddeden bulma toplama icadina iliskin INSAN derme catmasi
Cöl vurgunu delik desiklerle ici disi kopuk ve yirtik ekvatoryal meridyen kevgiri hayatin hep ters tarafindan dolambac körükleyip buzul kasirgada yolsuz pusulasiz hingilim sektirten hurra hovarda
Merkezkac mekanik-teknolojik cetreffilliden kurak kostak gubudik bir afil olsa gerektir
Bir cetrefilli afil, gafil, zül, darmaduman seerfil belkiden som ve katiksiz ZÜGÜRT..
Hani bilmeyeni yoktur `Rüzgar Gibi Gecti` nin KUZEY-GÜNEY Yeni Dünya savaslari sirasinda irgatlari ve halayiklarinin sayisini kendi bile bilmedigi cok fosforlu TRAJI DRAM rolünde oyayan bas artiz kizi OHARA`dan icerisinde hirs ihtiras, haset, hinc dolusu olup itisler kaynayan giyabina yanik ESLE`ye giyim kusam kostüm naz cilve salon villa konak at araba toz ve toprak hikayenin ikinci tüccar oglani ve kaytan biyiklisi cikip gelinceye kadar evler odalar bahceler carsilar yollar köprüler yanar yikilir ören viran olur ya…
Herseyin `böyle gelmis böyle gider` gayet yaygin ve kaniksanmis alisilmisini ansizin, hic beklenilmedigi yerden, haric yönden, sarpa yoldan,cingiraksiz saatten, kurgusuz ve cilekesine cigirdan…
Sakat gidallarla beslemeli kuzgun sesli demir ceyizli fakir kumbara gibi, varlikla yokluk, hiclikle cokluk, samatayla simartilmisligin örgüsüyle at binip fayton sektirten ve sonra birden bire bagi bostani azap mahsülü toprakta kalan pamuk tarlalariyla CLARK GARBLE´yi bütün yanmis yikilmislar arasindan hiclik aynasinin en fiyakalisi olarak ev bark edinen bigudileri uzun sacli, küpeli korsali korsan OHARA…
Tipki cogu sahnelerini KIRIM`da kendinin o siralar askerlik edip tüfek cilaladigi binsekizyüzyetmisyedi-yetmissekiz Osmanli –Rus savasindan bakip kopalayan TOLSTOY`un Savas ve Baris`inda oldugu gibi..
Lüksün..
Saldirganligin
Siddetin
Nefretin
Asagiligin
Kanunsuzlugun
Yolsuzugun
Asalakligin
Yozlasmisligin
Villanin
Satafatin
Gösterisin
Kafesin
Hilenin
Maskenin
Tuzagin
Acimasizligin
Sevgisizligin ilgisizligin sahtekarliin bencilligin bagnazligin kültürsüzlügün gösterisin furyanin yalanin yanlisin ,
Istisnasiz tüm kisilik ve karakter bozgunu sosyal cinnete dair herseyin
Hirsizligin ahlaksizligin dalaverenin soygunun fuhusun talanin vurgunun yalanin yanlisin kutsal dinmis gibi birbirinden mikroplasip bulasarak en asagilik insan numunesinde birbiriyle yaris ettiginin; sefaleti hic bitmeyenlere zayifi, korunaksizligi, iradesizligi, afyonlasmasi, uyusuklugu ve kitlik kanaatkarligina denk ölüm-zulümlerle idare yolunu hak saydirildigi TOLSTOY Savas ve Baris`i gibi..
Fosforlu malikhaneler, sayisi belirsiz ulaklar ve usaklar, kurdugu sofranin yarisi örtü üstünde artik olup ariye giden israflar,gösterisler, savurganliklar, tantanalar, satavatlar laubaliliklar kepazelikler rezillikler sahtekarliklar soysuzluklar ve sotariliklar..
Bütün hikayesi konfor kayak zümrelerin etrafinda cevrelenip cereyan eden makina sesli hususiyetten avizeleri, samdanlari,dolaplari, kostümleri, karyolalari, mermerleri, giyimleri, kusamlari, danslari loca gise at ve arabalari `Rüzgar Gibi Gecti`ninkisinin tipkisina benzer aynisi…
`Eger danstan sonra döner bakarsa, NATASA bu dakkadan sonra benim karimdir `..derken ANDRIYEF…
Antonof varlikli sülaleler arasinda dolasip fakir mahalleden kiz ayartan cibiliyetsiz bir tecavüzcüyü; ve Antonof`un kizkardesi her salonda kendine geceyi idareten kullanacagi erkek bakip begenen Gözlüklü Piyer`in oynak-kostak karisiyken, herseyin simsiyah bir müjdeye felaket olacaginin kitlikkiraniydi..
Her romanci öykülediginde kendine KAHRAMAN kotarir ya…Savas ve Baris`ta TOLSTOY Natasa`ya bagri yanik acilar icinde NAPOLYON gözetleyen sipererle acilar icinde köhne bir cadirda ölen Andriyef degil, TOLSTOY, un karakteristik özelligine uyan ( pasif sosyal, muhafazakar zümre serüvencisi, dinsel köken bagimlisi, sartli ve sinirli reformist) ..Piyer`dir..
Bu nedenle `Rüzgar Gibi Gecti`nin OHARA`si, tüm yozlasmis kokusmus bitmis kendini eritmis AFRO-AMERIKAN tarim köleleriyle fosforlu fiyakalar rüya alemini sonuna kadar ve iliklerine varincaya kadar hücre hücre tüketmis bir zamanin AMANSIZ yikilisindan hemen sonra, bütün herseyini kaybetmisligin örenleri arasindan kaytan biyikli, Ayhan Isik benzeri, sinemasal Clark Garbiel`i ev bark süs ve salon edindigi halde asla mtlu-mesut olmanin ne kapisindan gecip, ne de esiginde duramayan PSIKO-CiNNE posterlere poz düserek …
NATASA ile PiYER`in herseyini kaybettikten sonra yeniden, tüm dünyasi yerle yeksan olmus enkazlar arasindan ayni akibete ugramis Ev-Bark olmanin bilinmeyen gise devamini aciyla sonlandiran zehir-zemberek kivami gibidir.PIYER..TOLSTOY`un derinden kiyidan asikar ettigi sifrelerle ta kendisidir.
Ve ilk yildizlara INSANDAN ÖTE ve INSANLIKTAN OLAGANÜSTÜ dürtüler esliginde düssel hikayeler kurgulayip masallayan Yunan`li Lakianostan günümüze sürgünsürek geleli beri..
Jules Verne, Jonathen Swift, H.G Wells, Karel Capek, Hugo Gernsbock, Robert A.Heinlein, W.Campell, Isaac Asimov, Alfred Bester,Thedore Sturgeon, Arthur C. Clarke, C.M Kornbluth, J.G. Ballard, Edward Carnell, Micheail Moorrock, Fredrich Pohl ,Gregory Bernford, Ursula Guin, Stanislav Lem, Brian Aldis, David Wingrove…
Suyun Altinda Yirmibin Fersah, Doktor Mooor Adasi, Guliverin Geziler, Dünyalar Savasi, R,U,R, Son Nesil, Son Kumsal, Limonluk, Rama ile Randevu, Karanligin Sol Eli,Kaplan Kaplan, Zaman Makinasi, Uzay Yolu,Frankenstayn, Uzay Tüccarlari, Aya Yolculuk, Trilyon Yillik Cümbüs, Metropolis, Mamunlar Cehennemi….adlari altinda TEKNIK veTEKNOLOJIK BILINMEZiN bütün ögelerini INSANLA öznelestiren harmanlamaya dergiler, romanlar, filimler öyküler yazip kurgulayip yayginlasan piyasaya sürdüler.
Bunlardan en etkin olani Cek Romanci Carel Capek, R.U.R adli oyunluk öyksündeinsanlarin KENDINE BENZEYEN, fakat insanlardan zamanla daha etkin güclü yetenekli üstün nitelikleri olan makina icat edisini, sonra da bu makinalarin insanin TÜM HAYATINA EGEMEN olusunun pismanligini en acimasiz deneyimlerle yasadiktan sonra zor güc ancak kurtulusunu kaleme aldigidir. Ele aldigi yapittaki insan icadi makinanin adi o günden bu güne tüm dünyada yerlesik dilde ROBOTTUR.
Bir digeri ise Ursula Guin`in Genetik Mühendisligini arac olarak kullandigi, kadin erkek veya cinsiyet ayrimciligina karsi durayim derken, insani TEK TIP yaratiga dönüstüren bilim –kurgu hikayesidir..
Bir baskasiysa, H.G Wels`in Doktor Mors Adasi`nda insanla maymun karakterini her bir bakimdan esitleyen bir dünyadan kopmusllugun zamanla kendi dünyasinda ki maymunlar yeniden kendi gercegine dönerken, insanlik dünasindaki maymunlastirilan insanlar bir daha geri dönüsümü olmayan kaliciligin esir ve tutsagi olurlar…
Bütün bunlari simdi alt alta, yan yana, üst üste, uc ucuna, pespese, dipdibe, köse bucaga yahut kenar kenara getirip kim nasil dilerse öylece…
GISE GONG bize degil gofretciye, gazozcuya, findikciya,fistikciya, patlak misira ve tuzlu ayranciya bilet kesiyor. Fena zarardayiz, feci halde iflah olmaz iflaslardayiz, bitigiz, ayaziz, düsesiz, yolsuzuz, fakir fukur cakkur cukkur teneke transtayiz…
Derlermis, sanat edebiyat müzzik resim ad ve namina ün ve söhret yapan, insan hikayesini KORKU ve KAHIR kabaligina GÜLDÜR FILDIR ettirterek artistic sirket sinemaci-filimci kivrak kopuk serit tamami tekmil eskiyenden tekrarlma Türkiye Yogunluklu yapay –dekortmen TOPTANCILAR…
Ne demisti Carel Capek…insanligi kendini ödünc bile kullanamayan teslimiyetle YAPAY ZEKA denen bir yer, aliskanlik bilinc cazibe egilim yönelim bicim ssekil giyim kusam gida onur kütür ve karaktere agir basip üstün gelerek ROBOTLASTIRINCA…
Ne Rüzgar Gibi Gecti, Ne Savas yahut Baris…haricen dahil hic görmedigi korkunc yikimlardan cikan örenler artigi dehsetli –darmaduman hali vakti perperisan viraneler gibidir…ki harfi harfine, hakkaten de öyledir.
Seyfi Karaca……..Ocak / 19
Kayıt Tarihi : 11.1.2019 19:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!