Affedin beni melekler
Tek başıma kaldım artık
Kimsem yok ağlayamıyorum bile halime
Dolmuyor gözlerim kapanmıyor
Bekleyemem artık onu
Hani şahidim sizdiniz bensiz olmazdı
Mevsimlerden sonbahar
Bıraktım sevgimi gemi misali
Pusulam kuzey güney doğu batı derken kalbime
Ben ortasını seçtim seninle birlikte
Dünüm bugünüm yarınım
Varoluş kadar yokoluşta destan dillerde
Taşlaşmış ruhların arasında
Bir seni gördü kalbim
Güneşin denizi kızıllaştırdıgı bir gün
Yana yana gelmişti kalbim kapına
Veda sözcüğü yasaktı bize
Bitsin kelimesi kaybolmuştu benliğimizde
Sabahlarımın sihri
Gecelerimin ışığı
Ruhumun aynası
Eyy! güzel kadın
Umutlarını yitirmeden
Bedenim titrer bazen
Gözlerim dalar uzaklara
Birleştirdiğim her noktada sen çıkarsın karşıma
Bazen gitmek ister ruhum uzaklara çok uzaklara
Kalbim sığmazken göğüsüme
Kulaklarım işetmez
Masum bi hayaldin önceleri
Masal gibi gelirdin bi zaman
Kitabımdın geçenlerde
Romanımsın şimdilerde
Akıp giden zamanlarda
Dilimdeki cümlelerimdin
Susmak iyidir an geldiğinde, yaşlanmadan gülebilen var mı ki hayatta.
Surat buruşur tekrarlanmamak amacıyla, bilakis odunlar gerektirir ateş için.
İnsanların dışa vuran eğrileri, doğrular kadar yanıltır.
Devr-i alem kapasa çenesini, sende kapasan.
Tavşan ayağından fazlasıdır şansa dokunmak, çevreleyen sesi kapatmak.
Cesaret ister tekrarlamak, bulabildiğince sessizlik sunar.
Bilindik hatıralar baş ucuma çivilenmiş,
Saat gibi tiktak sesleriyle uyandırır
Ufka uzanmış eller terkeder benliği
Siyahın beyaza aşkıyla gri senfonisi
Büyür kalpler sulanır gözler
Alışık hayatın basit öngörüleri, vasat tipleri yolcusuz gemileriyle alışkın olduğumuz kimsesizliği, deneme yanılma yönleri cevapsız soruları.
Ufka tutulmuş seçimlerin adaletsiz başlangıçları sonuç olmuş dersin, sonra küfür edercesine kızarsın doğa anaya belki bir ağaç için, o ilk aşkına veremediğin gül için.
Sonları yazılmış o üç harf bilmezsin, hayatının anlamıdır, göremezsin çoktan kurulmuştur.
-İstemezsin,
Cümlelerim vardı; noktasız, uzun ve bitmeyen.
Şaraplarım kadehsiz, yollar bile çizgisiz.
Pusulası kuzeysiz, septumu güneysiz.
Masalları, uydurduğu minik elleri, büyük kalemi ve bitmeyen mürekkebi.
Dudakları zehirli sarmaşık, belli ki hayalet.
Allak bullak eden düşünceleri, kör kütük sarhoşluğu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!