Şimdi içimde, avazı çıktığı kadar bağıran bir özlem, dili lal olmuş bir suskunluk, Ağma bir pencereden bakan bir çift göz.
Bu sevdanın merdivenlerinde, yürümeden kalamadık. Gök kuşağı gibi renkleriyle suları yaran, sazlıklarda şarkı söyleyen ördekler var ya, onlar kadar olamadık.
Her zaman ki gibi, bu günde geceyi ser üzerime, liman işçileriyle maden işçilerinin marşları gibi, yürü korkmadan ve hatta arkana bakmadan.
Sevda türkülerinde ki rüzgarı al arkana, kollarını aç ve dinle beni çok uzaklara kaç.
Beyaza çalınca o siyah saçlar, bilesin ki evreni maviye boyayacak o güzel ağaçlar,
Eğileceksin elinle bir avuç alacaksın, adı yaşamak olan, hiç sönmeden yanan o hardan,
Çizgiler çoğalınca o tertemiz yüzünde, Artık ne postacı ne de bir fayton geçer olacak buralardan.
Birisi gelecek aklının durağına, derin derin hisleneceksin ve sevdiğine her zaman ki yerinden
Aranızda ki nehirlerin karşısından sesleneceksin.
Avuçlarınızdan kayıp gidenler, yüzünüze hayatın tokadını vurur gider, işte o an, gelir içinize bir acı, bir hüzün oturur, gitmek bilmez ve siz o acıyı bir ömür misafir etmek zorunda kalırsınız.
Eğer hayat
Alındıysan bu şairin sözüne
Korkmasın
Bir tokat da o atsın benim yüzüme
Yaşarken biz
Mendilimizi kirpiklerimize bağladık
İnsanız, hepiniz gibi doğarken ağladık
Ben ağlamayı bilmem ki
Babam vurdu gül bitti
Öğretmenimde çiçek
Bir rüzgar bekliyorum şimdi
Bu yorgun yüreğime dokunmadan geçecek
Sen
Yüzüme kimsenin vurmadığı tokadı vuran
Gün açarken, halimi hatırımı ruhumu soran
Yaktın bir kibrit gibi
En fakir
En zavallı
En yoksul yerimi
Hatta ve hatta gönümü derimi
Şimdi yaşadığın ne varsa bir bir at
En acısıydı senin vurduğun tokat...
Kayıt Tarihi : 22.3.2013 10:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Mendilimizi kirpiklerimize bağladık
İnsanız, hepiniz gibi doğarken ağladık
Ben ağlamayı bilmem ki
Babam vurdu gül bitti
Öğretmenimde çiçek
Bir rüzgar bekliyorum şimdi
Bu yorgun yüreğime dokunmadan geçecek
Sen
Yüzüme kimsenin vurmadığı tokadı vuran
Gün açarken, halimi hatırımı ruhumu soran
Yaktın bir kibrit gibi
En fakir
En zavallı
En yoksul yerimi
Hatta ve hatta gönümü derimi
Şimdi yaşadığın ne varsa bir bir at
En acısıydı senin vurduğun tokat...
Eylemsel davranış olsa da hayatın içinde ne tokatlarla karşılaşılıyor ki bir söz, bir davranış, belki de bir umursamazlık hepsi birbirinden acımasız ve can yakıcı...Hepsi için mutlak değer biçiliyor...Geçmiş, gitmiş olsun diyerek gönülden kutlarım...Tebriklerimle...
Hepsini zor da olsa kabulleniriz.Oysa insanlardan yediğimiz tokatları(sözle veya davranışlarla bile olsa) içimize bir türlü sindiremeyiz.Yıllarca aklımızdan silemeyiz,hatırladıkça
içimizi acıtır.'El beresi geçer de dil beresi geçmez'.
Yine de kendimizi üzmemek adına, unutmaya çalışmak gerekir.
Yorgun yüreğinize, dokunmadan geçecek rüzgarlar savursun,
yaşanan kötü anıları.
Güzel ve derin anlamlar içeren çalışmanızı beğeniyle okudum.
TEBRİKLER.Sn.GÜRSEL CENGİZ
TÜM YORUMLAR (2)