Düşünüp duruyorum geçen yılları şöyle
Şu mişafir olduğum mekânım hanım titrer
Davada ihmalkârım hallerim benim böyle
Yer yerinden oynayıp zamanım anım titrer
Liderimi yitirdim arıyorum önde yok
Küfüre razı olmak anladım ki dinde yok
Gece gözüm uykuda gündüz aklım bende yok
Kaldım vabal altında cesedim canım titrer
Kimsesiz geziyorum etrafımda eller var
Gerçekler göz önünde anlamayan kullar var
Tarihimi okudum yaprağında haller var
Altınlarla yazılı şöhretim şanım titrer
Seferberlik yetimi gâvurla gardaş oldu
Anladım ki arama sinsice yaban doldu
Bekçiyi arıyorum nerde acep ne oldu
Duvardaki asılı kılıcım kınım titrer
Yaramız azgınlaştı kurdumuz öze düştü
Eğer benden sorarsan çaresi size düştü
Emmim dayım şehittir hainlik bize düştü
El kaldırıp bakarım gökteki günüm titrer
Domuzların derisi gül dalına asılmaz
Saygıya lâyık kişi mevkisiyle kasılmaz
Vatanım kutsal toprak besmelesiz basılmaz
Çenabet çiğnedikçe cesedim canım titrer
İSMETİ'yim nihayet niyetlere erildi
Yanlışları gördükçe sinirlerim gerildi
Cephanelerde binlerce canlar niye verildi
Kemiklerim sızlayıp durmadan tenim titrer
Kayıt Tarihi : 21.12.2008 17:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aşık İsmeti](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/21/titrer.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!