Sigara elimde gecelerin uçsuz bucaksız dar sokaklarında gezinmekteyim. Sarhoşum belki de bu ayazda.
Geceye sarhoş, acıya sarhoş, sana sarhoşum.
Gece meydana çıkan yarasalar gibi dost yollarda adım atıyorum.
Gülen yüzüne hasret, sıcacıklığına hasret, sana hasret çürüyorum kaldırımlarda.
Bir başıma korkmadan baş kaldırıyorum gelen kargalara.
Bizim mekân derler ya hani, aynen öyle ettim tüm sokakları kendime.
Güneşe uzak, huzura uzak, sana çok uzağım yakınken.
Serserimken sen, serserin oldum senin. Geceden korkan ben, karanlıktan uzak ben; yakın dost belirdi ilk gidişinden itibaren. Oysaki gülen bir yüz vardı bende sen var iken. Giderken senle var olan durumları götürdün.
Başımda bana sahip çıkacak kimse yok hayalinden başka. Senin hayaline sığınarak çürüyorum deliklerde istemeden de olsa.
Güneş karanlığa savurdu yüreğimi.
Siyah havada sana içiyorum benden habersiz. İçen unuturdu hani; ben unutmak isterken unutamıyorum.
Seni sana vuruyorum kendine gelmen için. Benliğini hatırlaman için. Eskisi gibi olman için.
Seni hatırlıyorum gecelerde. Yarasa yüreğimde bedenimin kalan kanlarını emiyor; tüketiyor kalan tüm ömrümü. Henüz gören gözlerimin seni görmesini umarken siyaha bürünüyor tüm hayaller. Oysaki sen gelsen, desen, gitmesen, kalsan. Kelimelerle ibaret tüm sarhoş benliğim. Kendimde değil sendeyim, seninleyim.
Soldum genç yaşımda. İçtim genç yaşımda. Caddeleri yuttum genç yaşımda.
Allah’ından bul deyip de gitmek vardı oysaki. Ben hüsran, ben hüzün, sense yürek serserisi.
Vurdumduymaz yürek serserisi sen, olur da hatırlarsan saniyelik beni, o an alınsın inşallah canın. Azrail gelip yaksın bedenini söndürmeksizin. Can versin Allah’ım bir daha yaksın. Ki o on anlarsın benim kaldırımlarda kalan cesedimin sancısını.
Sana beddua etmek de varmış demek ki. Öyle ya geleceğin garantisi yok ki.
Sen cesedimin yanına yollandığında, sana kalan beddualı bir aşk. Kocaman yürek ölümüne dek sana verecek olan acılı bir beden.
Sokakta adımlarımı hisseden tek bir can bile yoktu bu zamana kadar ama sen gezerken benim adım attığım yerden haykırarak gezeceksin ve tüm insanlık sana bakacak acıyarak.
Ben hayalet gibiyken sen tam bir acı çeken canavar gibi olacaksın. Yüce Rabbim bunu sana kar olarak bırakmaz, emindim. Yaşasaydım eğer diz çöküp önümde ağlardın acıdan kurtulmak için. Cahil beynin bilmez ki bana değil Allah’ıma yalvar o affetsin seni; ben değil.
Sen, acı çeken yürek katili, cesedim yanar ne olursa olsun. Bak, tut ellerimi; sıcacık. Sana beddua eden dilimi susturmuyorum, susturmayacağım ama yüreğim, mezarımda çürüyen bedenimin içinde kalacak kemiklerle bir başına. Yanacak sen yanıyor iken. Kahrolacak sen sancılarda iken.
Titremesin bedenin katilim. Ben senle var oldum, şimdi senin ölüm fermanındır, bende ölüyorum. Üflüyorum son nefesimle yavaşça eriyen bedenine, sen gelene kadar ELVEDA…
MİNE POLAT
Mine PolatKayıt Tarihi : 14.9.2010 19:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!