Bir objeyi sayıklıyorsun
Kendi kendine
Kapıyı aralıklı bırak diyor sofa ama
Gözlerin z sokağının kaybolduğu noktada
Kim bilir ne zamandır
İşte bu dalkavuklar geriyor seni
Kitaplarını yırtıyorlar
İki üç dal cigaranı aşırıyorlar
Hangi kediyle oynadığın önemli değil
Hepsini ve ranzadaki yastık kılıfını
Otuz üçlük toz kehribarlı tesbihini
Meşin anahtarlığını
Kendilerinin malı sayıyorlar
Fakirhanenin reisi onlar
İstedikleri zaman çekmeceleri
Açıp kapatıyorlar
Sıcak sudan soğuk suya değmiyor elleri
Sanki huzuru senden devre mülk alıyorlar
Anlamsızlıklarını görmemek için
Gözlerini bağlamaları güzel
Tırnaklarının uçlarına kadar uzuyor korkuların
Ensendeki titremeyi unutuyorsun artık
Başıboş kalıyor hikaye
Kulağının ardında bir sinek vızıltısı
Büyük sofa tamtakır
Omuzluklar kıyıdan kenardan
Dönüp dolaşıp aynı yere mi çadır kurar insan
Martı anımsanmadan sökün edip geliyor nisan
otuzbirocakikibinonaltı
Kayıt Tarihi : 30.1.2016 20:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Artık 'boran olduklarını' sanıyorlar.. Dünü inkar, en iyi bildikleridir..
Eskiden 'takiyye' derlerdi, ilk ve son harfleri ile anacaklar ileride, eminim..
Tebrikler Necdet..
TÜM YORUMLAR (2)