Tıngır Elek Tıngır Sac, Elim Hamur Karnı ...

Emekli aylığımla bir miktar kazanç sağlayabilir miyim diye Yiğit Bulut’ un ekonomi ile ilgili TV programlarını izlerdim, gazete yazılarını okurdum.
Aman Dolar’dan uzak durun Dolar’ a güven olmaz dediği andan sonra Dolar artmaya başlar; Euro’ ya yatırım yapılabilir, istikrar var dediği andan sonra da Euro düşmeye başlardı. Aman altına yatırım yapmayın, petrol düşecek dediği zamanlarda da ve günümüzde altın ve petrol almış başını gitti ve gidiyor!
Yani Yiğit Bulut’ a güven olmuyor! Ya bilerek yada bilmeyerek bir türlü doğruyu yakalayamıyor, bilmiyor, doğru bir sonuç bildiremiyordu.
Beyimiz büyüdü, Başbakan’ ın yanından yöresinden ayrılmaz oldu! İçtikleri ayrı gitmiyor nerede ise! ? .
Geçenlerde bir akşam açık oturum yönetiyordu. Her fırsatta yerli yersiz Başbakan’ ı övüyor, yerlere göklere sığdıramıyordu! Hiç gereği yokken ve konu bile değilken bir yumurta bıraktı gıdaklayarak;
Şu an yerini kesin anımsayamıyorum ama sanırım Balkan ülkelerinden birisinde idi, “Bir ilkokul yaptırdı ki Sayın Başbakanım Recep Tayyip Erdoğan, Yeditepe Üniversitesi’ nden daha lüks, daha donanımlı! Hatta daha nerelere neler yaptırmış/yaptırdı bir bilseniz dedi? ! Ben RTE’ nin her gezisine katıldım. Hatta yalnız ben katıldım bazı gezilerine! ..” dedi.
Hemen Osmanlı dönemini anımsadım. Türkler ikinci sınıf yurttaş, Türklük ikinci sınıf, aşağılanan bir cüruf durumuna düşürülmüştü. Padişahlar şeylerini ellerine almışlar gittikleri, gördükleri yerlerde ne kadar güzel varsa, devşirme ne kadar alımlı çalımlı dişi varsa onları becermekle ve onlardan doğanları da yerlerine yerleştirmekle uğraşmışlar! Bütün yatırımlar Suriye, Irak, Mısır, Yugoslavya, Bulgaristan, gibi Anadolu dışındaki yeni fethedilen yerlere yapılıyor, buraların halkı Osmanlı’ ya bağlı kalsın diye hemen her istedikleri yerine getiriliyor, gönülleri hoş ediliyordu! Anadolu halkı açlık, yokluk, yoksulluk, baskı, zulüm, işkence altında ezilirken! ..Bir Türkler’ in yerleştiği Anadolu’ ya Bakın bir de Anadolu dışındaki eski Osmanlı topraklarına. En güzel yapıtların oralarda olduğunu göreceksiniz!
RTE’ nin Padişah özentiliği içine girdiği, başkanlık sistemine geçmek istediği şu günlerdeki tutum ve davranışlarına, konuşmalarına baktım! Emekliye (hakkı olanı) / üç kuruş fazla veririm diye ödü kopan; parasız eğitim isteriz diye pankart açan öğrencileri içeri tıktırıp 1 yıl 7 aydır hapiste çürümeye bırakan; barakamsı hapishane ve tutukevleri kurdurup aydın, ilerici, devrimci, demokrat yani AKP karşıtı olanları oralara atıp, yıllarca çürümeye bırakan, (bu çürümeye bırakılanların çoğu suçunu bilmiyor,) suçum ne diyene hele yat sen içeride bir suç ayarlarız denen bir düzen yaratan; işçi-emekçi sendika ve dernekleri kapattırmaya, kıdem tazminatını kaldırmaya çalışan; her gün zam üstüne zam yapan; köylüyü köyünden, evliyi evinden ayıran; dünyada kendine yeten yedi ülke arasında iken etimi, ekmeğimi, peynirimi, yağımı, şekerimi dışarıdan alan durumuna getiren; kitabı bomba sayan, basılmamış kitabı toplattıran; kendi halkından korktuğu için binlerce koruma polisi ile dolaşan, gölgesinden korkan; Ulu Önderimiz Atatürk’ ten bu yana yapılanları birilerine birer birer peşkeş çekerek elden çıkaran, Sevr’i hortlatan! ; ABD nin ipine sarılmış giden, bir avuç PKK nın hakkından gelemeyen, sıfır sorun derken sıfırların soluna gerçek sayılar ekleyen ve komşularımızdan dost bırakmayan politika izleyen... birisi olduğunu düşündüm. Üstüne üstlük, elimizde avucumuzdaki halkın vergisinden ayırıp, üretime yönelik yatırım yapacağına, tüyü bitmemiş yavrunun rızkı olan paraları da Libya, Mısır, Fas, Cezayir, Tunus, Suriye gibi ülkelere Arap Baharı yaşatmak için dağıtan biri olduğunu esefle karşıladım. Bir yandan popülist konmuşmalar, tutum ve davranışlarla Araplar ın önderi olmaya yönelirken İsrail e atıp tutan/meydan okuyan, diğer yandan Malatya ya yerleştirilen füze kalkanı ile İsrail i koruyan iki yüzlü bür siyaset güden kandırıkçı kabadayı! Dokuz yaşındaki çocuğun saçından şehvete kapılan sapık dincilerin, neren açıkta kalırsa önemli değil ama yalnız saç örtmenin İslam’ ın tek şartı olduğunu saymalarından, dinle imanla ilgisi olmadığını gördüm. İsviçri’ de gizli hesaplarım yok diyemedi / deyişine inanmadım. Din iman bahane, paralar şahane diye içinden geçirdiğini sanıyorum! Yaptıklarının, o zamanın padişahlarınkine uymakta olduğunu anladım! ? .
Hatta konuşmalarını dinlediğinizde sanırsınız ki, ülkemiz güllük gülistanlık, demokrasi baharı yaşanmakta! .. RTE demokrasi havarisi imiş de bilememişiz!
Ey Yiğit Bulut dedim, çık da RTE’ nin yörüngesinden / gölgesinden halkın arasına katıl. Bir bak şöyle arka sokaklara, köylere, Somali nerede imiş bir gör? ! . Uzak Anadolu köylerine değil, Ankara, İzmir gibi başkentin, büyük kentlerin arka sokaklarına, köylerine! Okullar ne durumda? RTE kime hizmet ediyor acaba? ! .
Dedim ve ekledim, Yiğit Bulut’ ta bir değişiklik yok! Hatta biraz daha ileriyi düşünerek, RTE padişah olursa O ne olur? ! .