Bugün;
Senden sonra ilk kez,
değişiklik yaptım…
Aynı kaldırımlarda yürüyüp,
Sahili aynı yerinden arşınladım.
Aynı yerindeydi balıkçı.
Yaşlı bir adam varmıış? …
Gönülleri güldüren, gülüşüne yüz süren;
Hayaller gezmiş, hayatın darasını almış…
Gençleştiği gözlerine bakakalmış…
…
Ağzı yüzü boya, yüreği kan içinde…
Bu sabah anladım sessizliğin ne olduğunu!
Huzura varamayacağını da tek başına.
Türküler söyletir sensizlik,
Sen duyarsın!
Hüzünlü söylenir “Karanfil Yürekli Çocuklar”
Sessiz sessiz ağlarsın…
Umut;
Dünden fazla,
Yarından bir eksik.
Bak güneş doğuyor…
O minik ellerine getirdiğim güneş.
Ellerinden güne doğuyor,
Gecesini izlediğimiz yerden bakıyorum,
Yukarıda kıvrılıp, uzayan yol kenarına.
Bir yanımda da karlı dağlar,
Eteklerinde toprağı gizlemiş yeşil.
Yanı başımda;
Balığın ekmeğini çalıyor martılar…
Öylesine yaşanırdı ki hayat;
Hatalar olmasa!
Anlatılmaz.
Bir kara sevdaya umut olacak kadar, derin.
Öylesine yaşanırdı ki kara sevda;
Özlemler susmasa…
Bugün;
Şehrin eski karları yağıyor üzerime.
Şahin gibi bir tepeden bakıyorum.
Gökyüzünde resmini gördüm
Ve halen;
Gözlerimin içindeydi
Kağıda değince kara kalem,
Gözlerin gelir aklıma.
İkisi de kömür değil mi?
İkisi de iz bırakmaz mı?
Ha kağıtta kömür karası,
Ha gönlümde gözlerinin yarası.
Düşünsen!
Deniz;
Gökyüzüyle bir olmuş …
Yatıyor önünde.
Yeşile bürünmüş hayat koşuyor.
Yakalasan!
Serenat yapıyorum sana!
Sessiz sedasız…
Yürek dolu bir serenat…
Köşesindeyim bahçenizin!
Tıpkı hayatım gibi;
Kısılıp kaldığım bir köşede…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!