Deniz tadında bir ruhun
en bilinmez yerinde hüzünlü bakışlarımla geziniyorum
ruh durmadan sarıyor ve işliyor,
bir girdap gibi en derinine çekiyor
herçeşit ateşten bir parça
her gezegenden bir gizem
her yıldızdan bir ışık olan esrarlı gözlerle
umudun ve masumiyetin adına diziliyor kelimeler
bir çocuğunki gibi tedirgin iki dudak arasına
dokunsan en narin bir çiçek gibi incinecek sanırsın
merhamet tılsımı eller
derin vadilerden geçtim
çiğdem çiçekler arasından
binbir çeşit renk devşirdim gözlerin için
avuçlarımda ay parçalandı saçlarına doğru
uzaklardan adını bilmediğim bir melodi
yavaş yavaş nemleniyor yüreğim bununla birlikte
ve çelik gibi kelimelerin değiyor gölgeme
üşüyorum tiril tiril
herbir ışığında görüyorum güneşin
dipsiz kuyular gibi ve kor gibi ve kar gibi
ve zer gibi gözlerini ve gözbebeklerini
sonsuzluğa düşmüş gibi bakıyorum gözbebeklerine
ve gözlerim düşüyor gözbebeklerine hafifiçe ellerimden
evren duruluyor dingin bir su koynunda
melekler yürüyor ardınsıra
bultular ağustosu alıyor başucundan
güneş huzme huzme saçlarında
sessiz sedasız geçiyor zaman
ve gülümsüyor sana
anlıyorumki kutsanmışsın
ve melekler uçuyor yanında yörende
tılsımına dokunamıyorum
eremiyorum gölgene uzaklardan yankılanıyor sevdam
ahh diye……..
gidyorsun çiçeklere bulanarak eteklerin
eremiyorum gözlerine
dönmelisin zekarette gözlerim
ve işte son titreyişte ellerimm……….
Kayıt Tarihi : 8.1.2009 04:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!