''Mucizelere yer yoktur bu yeni topraklarda,doğduğun ülkenin şiirleri,kayıptır belleğinde.Alıştığın yemek,tuhaf gelir herkese.Düşmanca bakışlar,içten bakışlarla yer değiştirir.Göçmen kişi; kalabalıkların arasında kendini yalnız hissedendir...'' Deng Mıng-Dao.
1968 yılının sıcak Temmuz ayında,Ankara'da dünyaya gözlerimi açmışım.Rahmetli babam, '' 657'ye '' tabii bir devlet memuruymuş.Annem evhanımı...Nohut oda bakla sofa tabir edilen,şirin bir yuva kurmuşlar.Kıt kanaat da olsa,Gül gibi geçinip gidiyorlarmış.Eh; bir de ben dünyaya gelince,babamın keyfi yerine mi gelmiş? yerinden mi oynamış? ben bilemediğim gibi,validem hanımefendi de,ser verir sır vermez bana.Fakat,benim hatırlayabildiğim kadarıyla,öyle fazla yük olmamıştım.Onlar ne yer içerse, bende onlara eşlik edermişim.Rahmetli babam anneme,'' Hanım,bizim bu veledin evleneceği kız bayağı rahat eder herhalde? 40 gün önüne çorba koysa bizim oğlan hiç ses etmeden yer kalkar baksana...'' diye validehanımla dalga bile geçermiş.O zamanlardan kalma bir alışkanlıktır,allahın verdiği nimetlere şükrederim.(Yemek seçmek gibi,bir seçme şansım olamadı.) bu nimetlerin yanında,ayrıca resim yapmak,karikatür çizmek,öğrenmeye karşı sürekli bir açlık,şiir yazmak,edebiyatla ilgilenmek gibi...daha bir çok allah vergisi yeteneklerime de nimet gözüyle bakmaktayım...bunların hepsini birden yapamamak gibi de,
bir yeteneksizliğim var ki atlamadan geçemiyeceğim...Bazen kendi kendime; allahım,bunların hepsini aynı anda yapabilme becerisini de,çok görme şu fani kuluna yarabbi...diye çok dualar da etmişimdir.Eğitimimi de Ankara'da tamamlayıp,İnşaat Teknik Ressamlığı olan mesleğimi de yapamamaktayım.Askerlik görevimi tamamladıktan sonra,doğduğum yerden ayrılıp doyduğum yer olan Bodrum'da 1994 yılından bu zamana yaşamaktayım.Şu an için özel sektörde, çalışan olarak hayatımı idame ettirmekteyim...İşte,iki virgül arası ben...
Eserleri
Şu an için sadece birikim yapmaktayım,inşallah ilgi duyduğum her alanda,gitmeden önce bir şeyler bırakacağım...öncelikle kendime söz verdim çünkü...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!