Kurabiye kokusu ve kareli battaniye keyfinde
begonvil ıtırı sarmalında balkonumun rüzgarına asarken umutlarımı şakaklarıma kar yagmış buldum kendimi
Üşüdüm teuta hiç üşümediğim gibi
Söyle bu neyin laneti?
Sevdiğim vardı benim ve sevenim
Bilirsin delidir sevmelerim
Sevdiğini söyledi inandım
Yanıldım teuta yıkıldım aldandım aldatıldım
Yani dünyanın kaç bıçak olduğunu gördüm
Söyle teuta bu neyin laneti?
Kimi çok sevdiysem sevdigim yerden yitirdim
Avuç içlerinde eriyen bir kar tanesi gibiyim
Gök kubbeye kalkan ellerimin yere nasıl indigini
Acılı yüzümde kederimin nasıl dindirilmediğini
Söylenen sözlerin
Edilen duaların
Nasıl bir bir yitirildiğini gördüm
Benim aşkım dört dinde de haramıydı?
Söyle teuta bu neyin laneti?
Tutmak istedim ellerini
Son bir kez bakmak gözlerine
Bakışları kirpik uçlarında çatlayan birer şimşek oldu ve yıldırımlar yağdı üzerime gözlerim yandı ellerim yandı
Kır düşmüş şakaklarım üşüdü
Söyle teuta bu neyin laneti?
Zamanın iki dudak arasında nasıl Lal olduğunu,
Anlatmaya çalıştıkça, gören gözlerin nasıl dolduğunu,
Kelimelerin katar katar nasıl helak olduğunu gördüm
Söyle teuta bu neyin laneti?
Anlatamıyorum teuta kalbimdeki yaraların ne nedenini nede çaresini soramıyorum kimseye
Kanadıkça susan
Sustukça bogulan ben
Gördükce görmezden gelen sevdiğim
Ah teuta boğazıma kadar yaralıyım söyle bu neyin laneti?
Nimet Öner & kelebek adam Mateo
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 8.11.2019 02:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!