Güldüren bir ögenin karmaşasına fener tutuyorum
Karanlığın soğuk esintili rüzgarında ışığın ısısının yetersiz kaldığı yoğun yakıcı soğuk bu
Ruhumun şanzımanını sürtüyorum en önemlisi de zarardan zarara sürüklendiğini varsaydırıyor
Tipik bir manyak gibi gözlerim yere doğru
Dışarı baktıkça içeri doğru bir çalar saat görüyorum
Kafamın arkasına bakıyorum sanki
Bir dönme dolap edasıyla gözlerimin arkasında belki de benliğimin gözünde bir ip
360 derece dönüyor
Her ses zihnimin yanlı şuçlu tanıklığını yapıyor
Müzik kulağımın içini deler diye sesini açarken hem de
Bir an olsun çıkardığımda herkesin bana bakmasını
Ve
BU BİR OYUN demesini istiyorum
İçimdeki toplantı salonunda birçok anons sistemi devreye giriyor
Bağırıyorlar
DUYUYORSUNUZ BİLİYORUM der gibi bir ses
Çığlıklarım çalan müzikte yerini alıyor
Gözlerimin içinden belki de kafamdan geri çıkıyorum hissi dank ediyor
Bütün sinir sistemlerinde,istemsizce akan kanın yolunu sanki takip ediyorum
Ellerim üşüyor ama korku dürtüsünden değiller
Sanki,sanki evrende bir nebze yer işgal ediyorum
Bu benim savaşım der gibi içimden herkese bir çeltik atıyorum
Şifreyi bulmaktayken unuturcasına hayatın ritmine ayaklarımı sallıyorum
Kaosun coşkusunu çölde çiçek gibi abartmakla yetiniyorum
Mavi bir araba uzun bir çubuk bir de ne görse yeridir insan
Kamçı izlerimin yönünde hurafe dürtüsel söylenti
Eğil ve getir kulağını
O ENKAZ KAMYONUN İÇİNDE!
Kayıt Tarihi : 21.9.2024 11:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!