Bir kelimenin şiire dokunduğu anı gördüm,
Bir de ruhunun ruhuma dokunuşunu.
O an anladım, bu bir yolculuk değil,
Bir dönüş, bir mukaddes kavuşma.
Ben şefkati annemin avuçlarında bilirdim,
Lâkin kalbinin merhametinde aslına vardım.
Babaannemin dualarında saklıydı şifa,
Sesinde yankılanan huzur gibi.
Toprak, suya kavuştuğunda bereketlenirmiş,
Ve ben, kalbinin topraklarında filizlendim.
İncir reçeli gibi tatlı, portakal çiçekleri gibi ferah,
Nergislerin sabaha açtığı gibi açıldım sana,
Doğum günü öncesi.
Kollarımı iki yana açtım,
Cüz’î irademi rüzgârına bıraktım.
Yüce dağlara fısıldanan bir sır gibi.
Geldim, eğildim, teslim oldum.
Sen ki hasretin adısın,
Sen ki yuvaya dönüşün nişanesi.
Ne iyi ettin de geldin…
Hoş geldin.
Gel, içeri gir.
Bu eşiği senin adınla geçtim çoktan.
Otur, köşkün bildiğin yerde.
Sıcaklığında erisin zaman,
Ve gülüşlerinin şükrüyle
Ne iyi ettin de geldin,
Hoş geldin.
04.03.2025
Huri ÇalışkanKayıt Tarihi : 8.3.2025 11:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
zamanın ötesinde ki aşklara
Başka platformlarda paylaştınız mı
Şiir harika.
TÜM YORUMLAR (1)