Teşekkür Et Şiiri - Sezayi Tuğla

Sezayi Tuğla
1645

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Teşekkür Et

İlk halk olan kâinattı,
Rabb’im Arz’a hayat kattı,
Sonra insanı yarattı,

İnsanoğlu, tefekkür et,
Yaradan’a teşekkür et.

Kemiğe, ete ve kana
Can verdi, döndü insana,
Dedi “ibadet et bana”

Âdemoğlu, tefekkür et,
Yaradan’a teşekkür et.

Nimeti, önüne serdi,
Her türlü imkânı verdi,
Sana, doğruyu önerdi,

Düşün, taşın, tefekkür et,
Yaradan’a teşekkür et.

Bu dünyada bir sarhoşsun,
İşte meydan, herkes koşsun,
Zannetme ki başıboşsun,

Bu âlemi tefekkür et,
Yaradan’a teşekkür et.

Doğru söyle, doğru söz et,
Her zaman haklıyı gözet,
Bu nasihatler bir özet,

Kısacası, tefekkür et,
Yaradan’a teşekkür et.

(OCAK 2007)

Sezayi Tuğla
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 14:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


TEFEKKÜR Tefekkür etmek… Âlemi tefekkür etmek… Dünyayı tefekkür etmek… Sırasıyla tüm yaratılmışları, insanları, milletimizi, ailemizi ve nihayet koskocaman âlemde cüssesiyle bir noktadan daha küçük, ömrüyle “bir varmış, bir yokmuş” saklambacı oynayan insanı, yani kendimizi tefekkür etmek. Âlemlerin, insanlara hizmet için yaratıldığını düşündüğümüzde, büyüklüğümüzün manasını idrak ederek tefekkür etmemiz gerekirken, Mevlana’nın “ol mahiler ki, derya içredirler, deryayı bilmezler.” Sözünün muhatabı olan bizler, bütün bu kutsi yaradılışı bir kenara itip, eşrefi mahlûkat kisvesinden sıyrılıp, en edna ve süfli yaşantıların içine yuvarlanarak, bir açmaza girmemiz doğru mu acaba? Tefekkür insanları birbirine yaklaştırır. Sadece insanları mı? Tüm âlemleri birbirine sevdirir. Var oluşun gayesini ve vecibelerini hatırlatır bizlere. İnsanoğlu, ilâhi tefekkürden uzaklaştıkça şeytanî ve nefsî duygular kendisini ablukaya alır. Dünyanın kendilerine dar geldiği ve uzaya da sıçradığı görülür savaşların. Bencillik ve doyumsuzluk gitgide artar. Çıkar antlaşmaları başlar insanlarda. Bu çıkar birleşmeleri bir tahterevalli haline getirir dünyayı. Bir taraf ağır basarken, diğer tarafı çaresizliklerin içine iter. Terazinin dengede kalmasını hiçbir zaman istemezler. Zira nefis canavarını doyurmak mümkün değildir asla. Canavarlaşan medeniyet çılgınları “köle” addettikleri diğer dünya insan ve nimetlerinden her türlü faydalanmayı hak olarak algılarlar. Zamanı “bugün”den ibaret sayan eyyamcılar, kazın ayağının hiç de öyle olmadığını gördükleri zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. Onlar, bu dünyada imtihanı kaybetmiş olurlar. Tefekkür edenler, yani yaradılış gayesinin farkına varıp ona göre hazırlıklarını yapanlar ise, tahterevallinin ağır basan tarafında olacaklar zamanı gelince. Noktadan daha küçük olan insanın kâinatı kapladığı görülür. Göz açıp kapayacak kadar kısa ömre sahip olan insanın yaşantısının ebedileştiği dünyanın diğer yüzü, hiçbir zaman unutulmamalı. Tefekkürün, insan yaşamının önemli bir unsuru olduğu akıldan asla çıkarılmamalı.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sezayi Tuğla