Bir sonbahar sabahı. Beyaz, narin yağmur durmadan yağıyor.Ah, şu otobüsten inmeyi bir başarabilsem....”Hiçbir siper kalmaz o zaman şu aydınlıkla benim aramızda.” İnsan selini yararak ilerleyip şoföre yol ücretimi verdim.
Ayağımı otobüsün merdivenine koyduğumda ayakkabılarımın altının paramparça olduğunu anımsadım.
Naparsın? İnsan ne hislerinden, ne de mantığından ayrılabiliyor.
12 Yağış Ayı, 18 - ci il
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta