Şu fani dünyada bir makam için
Eğilip bükülüp yamuk olamam.
Bunca yalakalık finoluk niçin?
Ben el etek öpüp avuç yalamam.
İşim olmaz içi şer dolu tasla,
Helal yer hareket ederim usla,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
her şeyi tam anlamıyla yerine getiriyorum ama hala bir yerlere gelemedik diye hayıflanırken, bir yerlere gelmiş insanların bazılarının karşısındaki davranışlarını gördükçe, iyi ki gelememişim diye gururlanıyorum. Size katılıyorum.
Doğruluğun ayak izleri vardı şiirde.
Yüreğinize sağlık
tersten yaşamı seçenlerle hayat zordur derler, tebrikler
İnsan önce kendine saygı duymalı, bu da karakter sahibi olmakla başlar. Değerlerimize, doğrularımıza sahip çıkmak zorundayız. Vicdanımız rahat olmalı yaptığımız her işte, duruşta.
Peki bu özelliklere sahip insan sayısı çok mudur etrafımızda? Ben gittikçe azaldığını düşünüyorum ne yazık ki...
Bukelamunlara döndü insanlarımız. Ne üzücü. Ortama göre şekil alanlar mı istersin, renk değiştirenler mi? Hak etmeden oturdukları koltukları ne yapsalar dolduramayanlar mı? İnsanları çivi gibi görüp kendini çekiç sananlar mı?
İşte bütün bunları gören, dikkatli bir gözün yazdığı bir gözlem ve taşlama şiiri okudum. Yüreğinize, kaleminize sağlık İsmail Sağır Bey. Kutluyorum. Selam ve saygılarımla.
İnsan önce İnsan olacak adamlık ikinci planda. Egoları tavan yapan şak, şak bekleyen o kadar kişiler var ki...El etek öptüren '' ağam, paşam sensin'' demeyi bekleyen...
Harika bir şiir okudum.... Duygularıma tercüman olmuşsunuz. Kabul buyurusanız eşlik etmek için bir dörtlükle katılayım..
Kaleminizi kutlar saygıalr sunarım..
Adam olmayanı tutup da taşla
At kara kazana iyice haşla
Teli kopuk sazım beni bağışla
İnsan olmayana nağme çalamam.......Kafkasi
'Bir duruşu olmalı insanın! Sokak lambaları gibi dimdik! Işık vermeli dibine ve etrafına..Yine de ödün vermemeli mum misali... ' demiş ya büyük şair...işte öyle....
Hayat bakış açınızı ve duruşunuzu ilkeleriniz ortaya koyarak aktardığınız şiirinizi ve sizi içtenlikle kutlarım İsmail Öğretmenim.... Saygılarımla....
Şu fani dünyada bir makam için
Eğilip bükülüp yamuk olamam.
Bunca yalakalık finoluk niçin?
Ben el etek öpüp avuç yalamam.
-----İsmail hocam konu olarak ve akıcılığı ile muhteşem bir şiir okudum sizi ve eserinizi kutluyorum saygılar sunuyorum .
insanlık adına ders çıkartılması gereken bu anlamlı şiirinizi beğenerek okudum...selam ve saygılarımla...tebrik ederim
Makam sevdalısı mı, koltuk meraklısı mı desek o kişilere. Bir hastalık galiba o saydıklarımız. Bir bakıma da insanları tanımak için mihenk taşı aslında. Bir insanın gerçek kişiliğini anlayabilmek için ona bir makam vermeliymiş. Hani şu:' masanın önündekiler ve arkasındakiler' meselesi...
O masanın arkasına geçince aslı, nesli bozuk olanın huyu-suyu değişiyor. Oysa:' Asil azmaz, bal acıma. Acırsa yağ acır. Anası babası ayran...'
Kutluyorum değerli şiirinizi ve sizi öğretmenim... Nicelerine. Saygımla...
Haklı bir serzeniş, haklı bir hiciv...Çok şıktı, saygılar sunuyorum...
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta