Terör her gün üç beş canlar alırken
Anne babalar da yürek yanarken
Gencecik evlatlar toprak olurken
Susuyor musun sen Amerikancı.
Mezar taşlarına terör kahrolsun
Yanarken yüreği vatan sağ olsun
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'Anlat bana Şemdinli, Hakkari’yi bileyim
Elinde mikrofonla, dolaştığın yer midir! ?
“Herkes ben kürdüm lazım,çerkezim bilmem neyim”
Diye bölüp parçaya, ayırdığın yer midir! ?
-Ya “tek millet tek vatan, tek bayrak”diyeceksin!
-Yada “Türkçe” diyoruz, terk edip gideceksin!
Sahipsiz mi sandınız, kimindir bu memleket!
O ölen asker kimin, niye tutuyor nöbet! ?
Hep “çürüğe mi çıktı”, ülkemin hepsi Mehmet!
Sanmayın sürecektir, saltanat biter elbet!
- Ya çekil bir kenara, olacakları seyret
- Yada al pasaportu, batıya iltica et! '
'Bu Memleket Kimin!?' Başlıklı şiirimden bir bölümle katılıyorum size Bilal Bey... Maalesef 'oyun açıktır, nettir!' Görmemek için, 'AB-D, İsrail' çetesince 'GÖZLERİ BAĞLANMIŞ OLMAK' gerekir! Ve gerçektir, aynen öyledir! Gözü değil sadece, 'eli ayağı, gönlü bile bağlanmışlarca' bu hale gelmiştir koskoca Türkiye Cumhuriyeti...
Şiirniz 'ayrıcalıklıdır...' Değeri tarafımca biliniyor... Ve listemin 'özel yerindedir...'
Bilinçli, duyarlı tavrınıza tebrik ve teşekkürlerimle Değerli Dost...
'Gün geçmez şehitler gözyaşı oldu
Çok ocaklar söndü filizler soldu
Yürek feryatları moralin bozdu
Utanmaz mısın sen Amerikancı''Yüreğinize kaleminize sağlık hocam...Güzel bir iğnelemeydi...Antalya'dan selam ve saygılar...'
Yüreğinize sağlık ustam . Çok güzel haşlamışsınız.
Sevgiyle kalın.
Dörtlüklerinizde belirttiğiniz gibi Amerikan uşağı güçler sinmiş hain tuzaklarına, kalan diğer uşaklar ise hem kör, hem sağır hem dilsiz üç maymunu oynuuyorlar. KAHROLSUN AMERİKANCI GÜÇLER... Duyarlılığınıza saygılar Bilal ESEN bey,
Ferah YILMAZ
MİLYON KERE LANET OLSUN.SAYGILAR ÜSTADIM.
Değer bilmez nankördür, sinsice vuran
Din kardeşle, kan kardeş birbirin kıran
Can diye sardıklarım bizleri yoran
Ülkeme düşman olmuş, Amerikancı......Fatma Biber
Anlamlı şiirinize bu dörtlükle de ben katkıda bulunayım. Duyarlılığınıza teşekkür ediyorum
========================================
kimse vede hiç kimse bu ilkeye hiyanet edemeyecek bir sözü var ATAMIN hiyanet edenler içte ve dışta olabilir diye hangisi olursa olsun bu topraklar kanla sulandı gerekirse gene sulanır ama namert eli değemez..yüreğinize sağlık
Teröre lanet binlerce. milyonlarca kez lanet dost... Yüreğinizin sesi sağlık esenlik içinde daim olsun dileklerimle dost
Hocam duyarlı yüreğini kutluyor,saygılarımı sunuyorum.Mahir Başpınar.
Terörü yaratanlara binyon defa lanetler. Duyarlı yüreğine sağlık Ustad. Kalemin hiç susmasın. Sayğıyla
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta