Bir zamanlar bu evde hayat vardı
Güneş sanki en önden bu eve doğar
Penceresinin önüne kuşlar konardı
İçeriden bir kadın çocuklara seslenirdi
Sabah oldu hadi yavrularım uyanın!
Bir zamanlar bu virane ev sımsıcaktı
Yerde serili halısı, duvarda asılı aynası vardı
Sobanın içinde odunlar cızırdar, üzerinde çaydanlık fokurdardı
Bir zamanlar bu evden şen kahkahalar yükselir, bahçesinde mangal partileri yapılır; eş, dost, akraba herkes katılırdı
Evin küçük çocuğu ve abisi yoldan geçenleri selamlar, kim bilir ne hayallere yelken açarlardı
Hele ki seyrine doyum olmaz bahçesindeki kiraz ağacı ve bahçe gülleri mis gibi kokardı
Yıllar geçip devir değiştiğinde insanlar gibi evlerde değişti,
Şimdi sessiz sessiz içli içli bir başına ağlayan bu yaralı evden geriye, kırık dökük camları, çürümüş kapıları, bahçesindeki kurumuş kiraz ağacı ve tütmeyen bacası kaldı...
Kayıt Tarihi : 27.10.2018 00:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Terk edilmiş eski evimize yazılmıştır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!