Tercümesi Yapılmamış Yaşayamadıklarım ...

23.23. 2011

-Spontane olmuş hayalin laliyim. Laler solar seni özlediğim baharların ortasında. Yüreğimde harların harelenir, beni anlamaz olur anlamdaş sözcükler.
-Tercümesi yapılmayan geçmişin çekilmezliğindeyim.
Öyle çok seviyorum ki bilinmeyen zamanın mişlisinde mişmişler çiçek açar.
-Yarın güzel bir tada pestil olmak için uğraşısını zaman ediyor.
-Erişilmezliğin eriştesi olarak dimağlarımda kalan Ankara dolaylarının aşk oyacısı olarak kalma .
-Zaaflarıma tuzak kurup bensizliğimi yakalatma ömrüne. Evet, aşırılmış arzular şelalem olabilir.Dev kazanlarda kazanı kaldırmış istemlerim de.
-Bir erkek haritasındayım, atlasımda istediğim renkte olmayabilirim bazen.Ama artık istediğin, sevdiğin, bana yakıştığın renklerin cümbüşüyüm.
-Turuncularını giyer misin hayallerimi örtmek için.

Beni yalanlıyor kalbinin atışları. Nefretlerin ele veriyor sevgini.
Bırakıp gitmelerin öcündeki öcülerinin nesli bitti. Ankara tiftik keçiliğini oynamak zorunda değilsin.
-Aradığın peygamberimsi erkeğe ulaşılamıyor,lütfen sevgi sesinden sonra mesajını bırakabilirsin. Aradağınız o tür erkeklerin soyu kel aynaklar kuşlarıyla aynı kaderi yaşıyor, siz sizi isteyen mesajını bırakmayı ihmal etmeyiniz.
-Gördün be kadın! GSM operatörleri bile algısal mesajlar veriyor.

-İç muhasebeni yapan iç çocuğuna elma şeker ısmarladım.İçinde kalanlara karşı elma ile şeker tadını olsun.
-Elma ben, yani Adem, şeker sen yani Havva. Çağ değiştikçe bizim de aşk hallerimiz değişti. Üstelik yasaklı elma cennette,elma şekeri dükkanlarda.
-Aşklar da insanlar da bu kadar değişime, iç kişiliği daha şeffaf,daha yansığa büründü.
-Dizelerin ömründe deşifre olmuş hayallerin sözleri değiliz biz.
Mazmundan imgeye, imgeden daha derin tinsel sözcüklere aktık seninle.
-İfşa edilmiş , edilgen yanılgılarımız var.Anlamalısın.

-İhanetlerin yabancı dilini biliyorsun, içinde tercüme edilmemiş onca yabancı kin var.
-Hiçbir dile çevrilmeyecek haklılıkların var biliyorum.
-Muhalif yüreğime bakma, sensizliğe alışamadığından ya da ahlarından çok yorulduğundandır.
Bütün kapılar kapatılmış ve ben dibinde imgesel bir ömür çürütüyorum.
-Muğlak çıkmazın çakrası oluyor umudum. Zarflarını kapattığın anti depresyonlara karşı yoga yaparcasına kendime sende buluyorum.
Bir çiçeğin böceklerce çiğneniş töreni gibi. En önde son bakışın, ve bitmeyen sözlerim.
-Uzadıkça uzuyor bir tören. Kutlamalar kim için sahi. Törene teşrif edip gelmediniz ki kanayan yüreğimde bayrağın sallanırken.
-Evet, seni sevmenin özgürlüğünü yaşıyorum.Kime ne demi?
Düşman güzeller çatlasın,sen de çatla be kadın?
Diyorsun ki: Beni sevme, sevmek ben’de kaldı.Sınıf atla, başka özel dersler al. Git kimin koynunda koyunlarını otlatmışsan meramlarını onun merasında otlat.
-Çok haklısın be kadın!
Bak kanıyor içselliği ,tinselliği, sende kalan kalışlarımın cümleleri.
Bak yanıyor, söylediklerin, söylemediklerin, yaşadıkların, yaşamadıkların, yaşatmak için ömrüme geldiğin her şey.
Bak kuruyor, özleyişinle büyüttüğün tutku filizleri.
-Bir aşk bakıcısının sarayında değilim, kendi yarama yara bandı arıyorum .Yara bandı olmak isteyen yarların yarını da olamam.
Benim ömrüm şifresiz yayın yapıyor hasret kanalında.
-İzliyor musun?
-Diğer reytinglere bakıyor musun?
Benim için, içini Çin yapan bu müdavim aşk ermişinin yazdıklarını, senin için yaşadıklarını.