üşüyüşüme tepeden bakınca ağaçlar
kargalar ağlardı yalnızlığıma
adımlarımla bozardım güya
o küstah tenhalığını zamanın
sesi kısık caddeler uğurlardı
dudaklarımın yorgunluğunu
kış kendini öyle bir atardı ki ortaya
orda hükmü geçmezdi öpüşken düşlerimizin
burada yüzyılların gölgeleri geveze
duvarlar zamana mahçupluğu paylaşırken
haksız utançlarımızın birlikteliğini
suya yılgınlaşınca çöl tane tane
anlaşırdı gözlerimizin yavru kuşluğu
mahzunlaşmanın umarsız yitikleşmesinde
sırtından vurulurdu uzak çığlıklar
susmanın ne olduğunu ne öğrenirdik
yakınlaşınca isteklerin yoğunluğu
rıhtım telaşlarıyla yıkanırdı yüzüm
gramafon samimiliğinde şiddetlenince
ellerini tutma şefkatlerimin kuruması
kırılması
ince ve sert bir dal gibi
acımış derinliğinde iç siyahlarımın
bilmem dökülen kaç yaprak süresi
ağarırdı sakallarım
sana gülme anlarım gelirdi
o hummalı ansızlıkta
anlamsız bir kabullenmişlikle
bahçesizliğinde cahil güneşlerimizin
ve açtığın son kapıyla
başlar ilk kış karanlığı mutsuzluğumun
bitmesin diye yarım bırakırım her aşkı...
anlatır durur
sevgimizin ağırlığını
samimiliği kendinden habersiz sahte bir hoşçakalın...
Kayıt Tarihi : 2.2.2011 02:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/02/tepeden-bakinca-agaclar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!