Gün battı kızıl kana, aç artık perdeni aç!
Kararan gökyüzüne, birkaç avuç yıldız saç,
Zindan olmasın gece, mah yüzünü bir göster,
Gözlerim sana hasret, yalnızca sana muhtaç.
9 Temmuz 1986-Çarşamba / Ödemiş
..
Süte margarin teper, sorsan, manda kaymağı;
Sirke diyerek içer tuz ektiği konyağı;
Aydın Müslümanları kafir gören densizin,
Eli tesbih çekerken beyni küfür manyağı...
YUSUF BİLGE
..
İşte musalladayım, çok geç kaldın be gülüm,
Gördün ya dur desen de, beklemiyor bak ölüm.
Yıllar yılı gözledim, yolunu hep ümitle,
Yedi bitirdi beni, bu bekleyiş, bu zulüm.
6 Temmuz 1989-Perşembe / Ödemiş
..
Ne kara bir gündü bu, yandı yüreğim yandı,
Son ümidim de bitti, bütün ışıklar söndü.
Sen de mi diyerekten, sitem ettim sonunda,
Utandı kızararak gün dağlara saklandı.
26 Temmuz 1986- Cumartesi / Ödemiş
..
Değil mi ki, sen beni bıraktın yapayalnız,
Ölüyorum desem de, aşkından ey insafsız.
Bak bu titrek ellerim yakanda Mahşer günü,
Çektiğim acıların, hesabı var kara kız.
16 Temmuz 1990-Pazartesi / Konya
..
Dönüşüm yok herhalde, kaldım gurbette rehin,
Arayıp diyenim yok: Nasıl hatırın halin?
Yoksa kalan ömrüm de, hasretle mi geçecek?
Bak bakalım küreye, neymiş kaderim kahin?
8 Temmuz 1991 - Pazartesi / Konya
..
Palanı dar katırın bel üstü yağırlaşır
Ve paylaşılmayan yük giderek ağırlaşır;
Baş kakıncı natura başlar kısır döngüye;
Sürgit eza görenin vicdanı sağırlaşır...
YUSUF BİLGE
11 Temmuz 2012 Çarşamba - İstanbul
..
Aşk kalbine düştü mü yandın demek bir kere,
Çırpındıkça yüreğin, büyür gider o katre.
Sığmaz için içine, dar gelir tüm kâinat,
Onu düşünür daim, bedeninde her hücre…
4 Temmuz 1991-Perşembe / Konya
..
Gitmeliyim hoşçakal, yola dizildi kervan,
Hoş beş sohbet eylerken, nasıl da geçmiş zaman,
Benim hikâyem budur, duyduğun gibi hancı,
Yolun bundan sonrası, belli artık toz duman.
18 Temmuz 1989-Salı/ Ödemiş
..
Ne resmin var elimde, ne bir küçük hatıran,
Bir dizi soluk hayal, senden geriye kalan.
Onlar da darmadağın, köşe bucak çevremde,
Sessizce izliyorum, iç çekip kimi zaman.
17 Temmuz 1989-Pazartesi / Ödemiş
..
yağmur kokusu
bu temmuz sıcağında
bengi su
tekrar tomurcuklanır
her şeye inat hayat
..
Otuz beşe daha çok, yirmi eşiğindeyim
Feleğin salladığı, hayat beşiğindeyim.
Ömrün çeyreği bitti, gel gör ki Cahit Amca!
Bir vefasız aşkından, hasta döşeğindeyim.
15 Temmuz 1984 – Pazar / Ankara
..
Kışın sahile iner yazın yayla gezerdi;
Kadim Türk töresince kanını tazelerdi;
Vatan millet aşığı o bıçkın koca Yörük,
Devesiyle güreşir mandasıyla yüzerdi...
YUSUF BİLGE
18 Temmuz 2012 Çarşamba-İstanbul
..
Gitme ne olur gitme! Sensiz olamam inan!
Benim olmasan bile, yine çevremde dolan.
Arada bir göreyim, yüzünü yolda belde,
O bile yeter bana, hepten hasret kalmaktan.
14 Temmuz 1986- Pazartesi / Ödemiş
..
Devlet ilşkileri, milli çıkara göre;
Say, santranç turnuvası, hamleye şartlı süre! ..
Ne devamlı müttefik, ne de körkütük düşman;
Böyle sanan oyuncu ziyandadır habire.
YUSUF BİLGE
..
Kaderim bu bilirim, asla etmem şikâyet,
Tanrı’nın hükmü neyse, başa gelir nihayet.
Et bakalım cefayı, gün senin Ey Sevgili!
Görürsün katlanmayı, bana dönerse şayet.
28 Temmuz 1985 – Pazar / Ödemiş
..
Ramazanın bereketi damadın iftar yemeği;
Buseyle oruç açanın ünlendi düğün derneği;
Şekerleme şakasına misal olur mu dersiniz? !
Gelinliğin eteğinde uyuyan sokak köpeği...
YUSUF BİLGE
..
Sen beni çok ararsın yıllar geçer de bir gün,
Gezdiğim sokakları, bir bir dolaşıp üzgün.
Her köşeden hayalim çıkar bir bir karşına,
Dalıp dalıp gidersin, kan ağlar iki gözün.
6 Temmuz 1988-Çarşamba/Ödemiş
..
Naz körüğü tavsarmış emel tava gelince
Ve can parlarmış canan ruh eşini bilince
O sevgi çeliğine çifte su vermek için
Aşk yazılmaz okunur belki de örs dilince...
YUSUF BİLGE
..
Bir gün anlayacaksın, çok geç olunca vakit,
Kalmadığında artık, bu günden zerre nakit.
Aklına düşeceğim, pişmanlık duyduğunda,
Yaz bunu bir kenara, soladursun şimdi git!
Temmuz 1987 / Ödemiş
..