Kimi görkemli akşam yemeklerine;
Kimi ah! o el kiri paralara;
Kimi çok yıldızlı otellere;
Kimi de model bir otoya biner gider.
Sevgili temmuz akşamları:
Yalnızım yine..
Şimdi ben, Islak diye kimsenin oturmadığı
bir sahil bankının sol tarafına kurulup,
ince belli bardaktan demli bir çay ile birlikte
susam kokulu simidin yarısını mı yemeliyim?
Ağzıma çiklet yaptığım eskilerden bir şarkının melodisini
yağmur sesine verip,
ayakkabımın deliğine aldırmadan
caddelerin su birikintilerine basarak mı yürümeliyim?
Yağmurdan kaçışan belli belirsiz gölgelerin inadına
Ağırdan ve ardıma bakmadan mı yürümeliyim?
Yüksek binaların sayamadığım ışıklı pencereleri
birer ikişer karardığında;
ağırlaşan göz kapaklarıma söz geçiremediğimde yani..
yine o ıslak bankta mı kıvrılıp uyumalıyım?
Yeni güne aç martıların çığlıklarıyla uyanıp,
şehir denen o canavarın kollarına atmalı mıyım kendimi?
Kayıt Tarihi : 27.1.2006 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalnızım yine..
Ve bir sahil kordonunda,
Seninle çay içip, simit yemeyeli
Çok oldu değil mi?....Çok güzel.Tebrikler
TÜM YORUMLAR (1)