Telefonlar 24 Saat Açık….

Kabadayılık mı bu, yoksa liderlik mi diye düşündüm biraz. Seçim listesine keyfiyet çoğalmanın müjdesi gibi bu söz ‘Telefonlar 24 saat açık’ dinlenen telefon edepsizliğini çağrıştırıyor olduğuna cabası sanki, değil mi? Yahudi işgali gibi...Sonra, “Gerekirse ayşe hanım, memet efendiye çay içmek için uğrayın, dalga dalga yayılır kendiliğinden” derken hatta, adeta mahalle baskısına “”“tevazu... Ankara ve İstanbul’a gidecek yoldur yurdun her yerinden bu ilerleyiş… “Kurtuluş savaşına Atatürk emek, Samsun‘u deniz ile kavuşturan da benimle yürüyen AKP’dir…””” böyle diyor başabakan....

Turistler bol olur belki seçim gününde. Seçim için hoş geldiniz diyecek hem belki de… Kaç tane sandık olacak acaba? Kaç saat sürecek seçim süreci? Ne anlatır bu demeye değmez, ama seçim aralıksız bir görüntü sistemi ile işe yarar belki… bir süre beyin ölümü yaratan k.o ilacı da katık edilirse gıdalara, önceden doldurulu sandık koyulur yerine ve ne olur netice sizce de... bu ilaç kuzeyrenvesfalya eyaleti bielefeld şehrinde olağanca tur attı... gazetelere yazılmıştı... düşünmek bile eziyor duyguları...

Bütün makamlar mecburdur, bağımsız olarak kendi içindeki çürükleri, rüşvetçileri, keyfiyetçileri vb.ni görevinden istifa ettirmeye… Hükümetler memurlukları yıpratıyor, güzeller güzelim Atatürk’ün vefatından beri… Ve bu şimdiki hükümet marifeti ise bir ülkeye yapılacak tarifsiz rezalet… Muhalefet ne güzel kıvranıyor değil mi? Ya millet ve bunu ne ile hak etti acaba? Bu vatan beddualar değil, fedakarlıklar ülkesi, insanlığa yurt sevgisidir….

Listede adı yazılmayanlar başaracak mı kaydını onaylatmayı, hayali isimlerle dolu liste kaydına gelenler kimler olabilecek? Bu durumlar yeterince duyurulmuyormuş Avrupa’da. Yani Avrupalı halka… Bir Nürnberg mahkemesi ile duyulur mu diye geçmiyor da değil aklımdan hani… Bu hükümet nice edepsizliklerle dolu belgeler bırakacak keyfiyetçilere diye düşünmek, ki telefon dinlemeleri, seçim listeleri, dolandırıcıları önüne katarak evlerimize girip sahiplenmeleri hukuk ahlakı rezaleti olduğu ile en sefil hali, ürpertiyor insani duyarlıkları…

Kaldı ki, lider ödevi olarak, dış siyaset ekseninde alet olmaya yüz tutmadan daha istifa ile yeni bir hükümet kurulmasını planlamak olmalıydı. Bu bir taktik olarak da, demokratik ilgi ve bağımsızlık aşkını ifade edecek bir hayra, bir zaman kazancına da yarayabilir, dönebilir şansı olurdu ve hatta bir vatandaş olarak devam ederdi ödevine… Her sıkıştırıldıkça hükümet değişimi gönüllülüğü ile Türk milletinin yüceliği adına uygar, aydın, saygın, sadık bir bilinç onuru ve şeref taşıyanı olurdu… İsrail vahşetini artistlik ıslanıyorken, iktidar olmanın hazzıyla cebimi doldururum edepsizliği anlamış haliyle ihanete boylandığını bile hissedemiyor olmak ne yazık…

Oysa yeryüzünde, meseleyi dengeli görebilecek Türkiye”den başka ikinci bir ülke yoktur. Hayırlı olsun olacaklar, ne diyelim… Velev ki… hayırlara vesile olur inşallah! Halk süratle bilgilendirilmeli. Bu vatanın temeli düşünmeye dayalıdır, heeyyyt kabadayılığı ile her savaşa hesapsız, kitapsız, düzensiz girmedi, girmeyecek…

Ocak 2009