El ettim el olmuş yanıma gelmez
Ağlarım ceylanım, yaşımı silmez
Ekimde doğanlar derdimi bilmez
Deli poyraz denen, yel beni tanır
Kumaşın hasını, yar saklar sona
Aşık sitem eder çıkmayan cana
Kelkit Vadisi'nde, git de sor ona
Her gün taşa çaldı, sel beni tanır
Dillerde dolaşan, türküler bizim
Periye söylemem özümde gizim
Püsküllü sazımda, yiter mi izim
Parmağımı bastım, tel beni tanır
Kamil olan insan şeytana uymaz
Karenin yerine, yamuğu koymaz
El oduna düşse, sıcaklık duymaz
Kırk yıl kına yaktım el beni tanır
Kara’yım bu handa, eroğlu erim
Canımı vermeden eğilmez serim
Cümle alem bilir, hazırdır yerim
Bin bir can unutsa, gül beni tanır
Kayıt Tarihi : 6.1.2018 09:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kara Osman Nalbant](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/01/06/tel-beni-tanir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!