Babam beni bırakıp gittiğinde, ağlayamamıştım...
Bilmiyordum ağlamayı...Nasıl ağlayabilirdim ki, bir buçuk yaşındaymışım..
Yokluğunu hissetmedi bir müddet küçük yüreğim...
Ama bir gün sordum ''Babam'' nerede...! ! !
Yarım ve kısık sesle, gitti dediler...
Peki nereye...?
Bebeğin yaşı arttıkça, gelişip büyüyor,
Önce vara yoğa ağlayıp, sonra gülüyor,
Emekliyor tekliyor, ayağa kalkıp yürüyor,
Ya ''sevgi''; ters orantılı, ''nefret'' oluyor..!
Düştüğün dertleri, verdiği akıl ile aşarsın,
Koca beden ile, iki ayak üstüne koşarsın,
Zannetme ki, boşu boşuna yaşarsın,
Gözetip kollayan, Hz.Allah avar..!
Her kul ayrı yaratılmış, benzemez huyu,
Yıkık dökük, serkeş, yamalı bir hayat,
Karanlık aydınlatır, boynumda guguklu saat,
Tik tak, at yüzüme bir derin çeltik daha,
Gün sayar ölüme, yaşam denen aciz dava,
Sokaktaki kalabalık, beynimde dolaşır,
Her ayak sesi ''zonk'', ağırdan gözlerim boşalır! ..
Ders almalıyız önce, yaşadığımız afetten,
Uyanmalıyız her birimiz, düştüğümüz gafletten,
Günahın "Sevaba" üstünlüğü, azap bu sebepten,
Daha beteri geliyor, eğer tövbe etmezsek..!
Sırasıyla gelecek bize, Rabbimizin azabı,
Trabzon; her daim geleceğin geçmişe gıpta ettiği, geçmişin geleceğe aynası, asırlık kadim şehir...
Seni anlatamam ya.....
**
....Moloz da martılar mesaiye başlıyor balıkçılarla ... Balıkçıların sesleri, kadınlar pazarındaki bağrışmalara karışıyor...Ganita çırılçıplak öyle denize nazır...
Dalgalar döver Ganita’nın yosunlu taşlarını..
Faroz' un bıçkın delikanlıları, hoptek eşliğinde topun peşinde koşarken, hayalleri bordo, rüyaları deniz gibi mavi..takılır Farozlu balıkçıların ağlarına...
Sadece top peşinden koşmak, seni anlatamaz,
Mertliği, Onuru bilmeyen, seni anlayamaz,
Emeğe yoldaş olmayan, davanı kavrayamaz,
Doğum günün kutlu olsun Trabzonspor..!
Dik yokuşlar, tepeler, hırçın deniz
İslamın kuralları belli, uymak gerek farza,
Allah için örtünmeli, ne modaya ne tarza,
Mümin gösterişli olmaz, uymaz nefse hazza,
İslamı iyi anlamalı, ona göre hayatı yaşamalı..!
Kuranda ''Nur'' suresinde, baş örtüsü emirdir,
Kafa tutar, Türk askeri kara kışa,
Sarp geçilmez dağları, tek tek aşa aşa,
Arkada erler sıralanır, komutan başa,
Geçip vatanı kollar, kollar Mehmetçik..!
Nice Mehmet'e, asker olmak gurur,
Doğu Türkistan, Ah! ... Doğu Türkistan,
Ayağa kalk diri, ayağa kalk ey kabristan..!
Budanın taştan balyozu, enselerde,
İşkence delik açar, Müslüman bedenlerde..!
her şiirinizi beğenerek ve merakım törpülenerek okudum tebrik ederim yüreğinize sağlık.