Ey beni mutlu eden gülücük bir seda ver gönlüme
Bir gülücük ki
Şirin mi şirin
Şirin olsun
Bütün beyazlar
Gel artık
Hangi can kıyabilir cananına
Rabbim dert vermesin minicik tırnağına
Bütün kederini sıkıntını
Toplasın göndersin Rahman bana
Düşmesin tek bir beyaz saçlarına
Aşkına düşmüş garibim biçareyim
Hayalinle hergece sokaklarda avareyim
Hiç bakmazsın bana acep ne haldeyim
Elemimi gönlümde taşıyan avareyim
Dua dua yalvarıp isterim seni
Dünya kadar yüküm olsan
indirmem sırtımdan seni
Beynimi kemiren kurt olsan
kanımla beslerim seni
Nice devrimler atlatmışsınız
Hiç savaşmadan ve devrilmeden..
Meğerse çok kanamış tırnaklarınız
Kazmadığınız kuyularda.
Ah şimdi banide alır mısınız?
o soysuz yarınlara..
günaydın penceremde doğan güneş
dünyayı renklere boyayan gülücük
günaydın ey şefkatin yüreği
kuşların kanadı
bebeğin beşiği
kaç bin damla yedin yüzüne
çatı altında bile yağmur yağdı üstüne
hep yüzümü sürdüm yüzüne
yutmuştun dilin kilit vurdun sözüne
hiç sormadın bu garibin derdi ne
hergece feryat eder bu çaresiz haline
Griftar olmuşum bu derde
Dermanın değildir artık sende
Cennetimdir senin durduğun belde
Sen beni sevmediğini söylesende
Aşığım sana küllenmeden yanarım
Çok çekerler aşıklar aşkın elinden
Bazende sefa sürerler yarin sözünden
Hep medet umarım kara gözlüm dilinden
Bir ben yanarım aşkın zalim ateşinden
Kimi aşıklar vardır; aşka beden arar
üstüme geliyor duvarlar
beni ezmek istiyorlar
ruhum buz kesmiş bedenimin içinde bir kelebek misali çırpınıp duruyor
düşüncelerim boğuyor beni
başıma ağrılar giriyor
yıldızlar..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!