İnceyse dudak , kana susamıştır
Ağustosta sıcak , gönülse donmuşuzdur artık
Hıfıs unutuyor şu an bir kısmını, bir kısmı sürekli dilinde
Azınlıklıkken güzeldik , azalmaya dağıldıkta çoğaldık
Kalbi durana yok ölüm , o ancak biri durursa gönülde
Ayrıntıyım şehir penceresinden , dünyada yok kadar az
İki mısra arasına sıkışmışlığın üzüyor beni
Biz hep sonu gelmeyen vedalar ediyoruz
Birbirimize değil , birbirimizde kalan parçalarımıza
Bir gömleğim vardı sarı , verdin
Bir tebessümün vardı anı , gülüverdin
Gözyaşlarına hakim olamadığın yerin adı şu an ki hissiyatım
Bu anı penceresinde hüznüm dinsin artık
Sonun ne olacağını bilse bile tanrı
Seni terkedişim kendime âhtır
Mutluluk paylaştıkça çoğalır , çoğalsında paylaşalım
İnsan nasıl unutur göz göze ağlaşanı
İnan , veren alsa bu canı
Sırat üstünde ruhum , hasretine kağnı
Tekrar buluşalım , kaysın yıldızları göğün
Âh bir tramway bir ray , gönle duble yol ama virajı keskin
Kendime uygun bir veda cümlesi arıyorum
Tabancayı tutan elin neden hep merhaba diyor ?
Öyle sırnaşık bir yalnızlıkla gelmedim buraya
Ben , bir sabah vakti yol gördüm
yürüdükçe seyreldi yağmur
saçlarım ile beraber
Kayıt Tarihi : 1.11.2018 00:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhammet Talha Çelik](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/11/01/tekerrursuz-ve-hatirasiz.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!