Tekasür Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

TEKASÜR SURESİ

Adını birinci ayetinden alıyor. Tutkuyla çoğalmak manasına geliyor, servet manasına değil. Mekkidir. İlk dönem surelerinden biridir. Nübüvvetin 2, yılına tekabül eder.
Bu ayetler bize servetin mülkiyet emanet olduğunu söylüyor. Çoğaltma tutkusu insanı nasıl oyaladığı ve ölünceye kadar insanı insanlıktan çıkardığını söylüyor.
Nuzülü umumiliğini engellemez.
Değerli gördükleriniz batılın envanterine kayıtlı ise sizi asıl değerlerden uzaklaştıracaktır.
Bu sure bize güç tutkusunu öğretiyor. Malı biriktirmenin bir gayesi de gücü elinde bulundurmaktır.
Karnı aç olanı bir sofrayla doyurursunuz da gözü aç olanı dünyayla doyuramazsınız.
Zelil olanla meşgul olan aziz olandan mahrum kalacaktır.

1. (Sebeb-i Nuzülü; Sehm ve Abd-i Menaf oğulları tartışmaları)
Tutku ile çoğaltma.
Çoğaltma duygusu sizi oyalayıp durdu. Burada maldan bahsedilmiyor, duygu ve tutkudan bahsediliyor.
Hiçbir amaç yok, gaye yok. Biriktirmek ve öğünmek. Hepsi benim olsun, bende olsun.
LEHV (Münafikun 9) oyun ve eğlence anlamına gelir. Arzu ve isteklerine kulak verenlerin kendilerine esir olması.
(TEKASÜR Hadid 20) manasını biraz açıyor.
Kendileri hiçbir başarı sağlayamayanlar, kabirdekini gündeme getirerek başarısızlığını kapatmaya çalışıyorlar.
Çokluk duygusu sizi ancak mezara götürür.
Ne kadar zor şartlarda Biriktirdiğin mal seninle mezara gelmiyor.
Allah Müslüman’a serveti haram kılmıyor. Kazanırken ve harcarken dikkat etmemizi istiyor.
FAKR: senin hiçbir şeye sahip olmaman değildir. Asıl FAKR dünyalara sahip olsan da hiçbir şeyin sana sahip olmasına izin vermemendir. Malım diyorsan iki vurgu yapıyorsun.

2. Bu iki manaya gelir 1. Ölünceye dek. 2. Kabirleri sayıncaya kadar.
Kendinize gelemediniz.
Kabirler sizi size getirmesi gerekiyordu.
İnsanoğluna dünyayı versen yetmez de güneşe göz kırpar.
İlme, ibadete, tefekküre zaman ayıramayacaksınız.

3. Vakti geldiğinde öğreneceksiniz. Hatta burada, dünyada öğreneceksiniz. Bir gün elinizden alınabilir.
Bugün ilmel yakın bileceksiniz.
Birkaç metre kefenden başka hiçbir şey götüremeyeceğini bildiği halde biriktireye devam ediyorsunuz.

4. Eğer burada görmediyseniz, orada aynel yakın elbette göreceksiniz.
Sokaklar ve caddeler hakikati görmemize engel oluyor.
Çoğaltmak tutkusu.
Tebliğde de bıkmak yok. Tekrar tekrar sonuna kadar mücadele var.

5. Eğer hakkıyla bilseydiniz, kesin olarak bilseydiniz.
Böyle mezarlara kadar gitmeseydin.
Mezarlarla öğünmeseydin.
Üç seferdir bilgiden bahsediyor. Akıldan sonra bilginin önemi, bilgiden sonra da iman geliyor.
Bilen topluma bilmeyenler saygı duyacak.
Bilen toplumlar bilmeyenleri yönetecek.

6. İşte bunları yaparsanız gideceğiniz yer, göreceğiniz mekan cehennemdir.
Kesin kışkırttığınız korkunç ateşi görürdünüz. Çoğaltma tutkunuzun sonuçlarını tam olarak bilseydiniz, dünyayı cehenneme çevirdiğinizi görürdünüz.
Çünkü dünyayı cehenneme çevirenler çoğaltma tutkusu olanlardır. Büyüklük tutkusuna sahip olanlar dünyayı nasıl cehenneme çeviriyorlar.
Nasıl masumları acımadan öldürüyorlar.
Güç tutkusu, iktidar tutkusu, servet tutkusu yetmiyor mu? Bu üç duygu bir araya geldiğinde insanlar şeytanlaşıyor.

7. Tut ki burada görmedin cehennemi. Ama ahirette onu aynel yakin olarak gözlerinizle göreceksiniz.
Amele götürmeyen bilgi insan üzerine yüktür.
Atalarının yolunu körü körüne takip edenlere. LOKMAN 21

8. Yani sen hangi nimeti kaybettin ey kul. İşte VEL ASR zamanı ne yaptın.
Akıl nimetti, Kur’an nimetti, Vicdan nimetti, ilim ve bilgi nimetti.
Sen neyi, neye tercih ettin, size sorulacak.
EN NAİM: Kur’an’da nerede geçiyorsa ahiret nimeti için kullanılır. Burada, dünyadaki nimetlerden hesaba çekileceksiniz değil, ahirette o ebedi nimetleri neden dünyadaki geçici nimetlere feda ettiğinizin sorgusu yapılacak.
Bütün azaların hesabı var o gün.
Değdi mi şimdi, gördün mü yaptığınızı denilecek.

TEKASÜR SURESİNİ HAYATA TAŞIMAK.

1. ÇOK OLMAK, GÜÇLÜ OLMAK, ZENGİN OLMAK HAKLI OLMAMIZI GEREKTİRMEZ.
2. MADEMKİ KABİRE GİDECEĞİZ ELİMİZDE TUTACAK BİR ŞEYLER OLSUN.
3. FİRAVUN İMANINDAN SAKINALIM.
4. NİMET ŞÜKÜR DENGESİNİ KURALIM.