--Tekamül, olgunlaşma (Şiir değil) Şiiri ...

Ahmet Bektaş
829

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Tekamül, olgunlaşma

Tekamül konusu çok yazıldı.
Bazıları “evrim” konusunu dinsizliğe destek olarak sundu.
Bazıları da dine destek amaçlı karşı çıktı.

Ben farklı bir açıdan bakıyorum.

Tamamını Oku
  • Ahmet Bektaş
    Ahmet Bektaş 12.03.2009 - 00:31

    'Benim konuya bakışım özetle şudur: Tanrının insandaki evrimi devam ediyor.Kutsal kitaplar bizim için insanlığın çocukluk dönemlerine tekabul eden yardımcı ders kitaplarıdır. Dua veya beddua okumaktan çok hayatı,evreni ve insanı okumayı esas almalıyız.
    Bu da evrimin salt doğa bilimleri için değil toplum bilimleri için de geçerli olması anlamına gelir.
    selamlar,saygılar
    CemalÖztürk'
    -
    Cemal Bey, yorumunuz konuyu daha da anlaşılır hale getirdi.
    Değerli katkılarınız için teşekkür ederim.

    Cevap Yaz
  • Cemal Öztürk
    Cemal Öztürk 11.03.2009 - 23:53



    Ervrimi, hayatın adım adım varoluş evreleri şeklinde algılıyorsanız aynı görüşü paylaştığımı söylemek isterim. O zaman evrimi bir bilim felsefesi olarak hayatın her alanına uygulamak durumunda kalırız. Zira kozmogonik yönden,evrenin büyük patlama kuramı tezine göre 6 önemli evrede oluştuğu bu günkü bilimsel verilerin analiz sonuçlarına dayanmaktadır.Gerek atomaltı parçacıkların ve giderek elementlerin oluştuğu evreye -moleküler inorganik yazılım programı- diyorum ben. Canlı sistemlerin oluştuğu dünya koşullarındaki organik yapıların makro molekküleri ve daha kompleks olan hücredeki organelleri yönetmesi işlemine de genetik yazılım programı diyebilir.Şurası önemli, bir gerçektir ki genetik program kadar önemli olan onsel moleküler yazılım programı da evrimin ve kosmogonin en temel taşlarından birisidir. Şimdi darwin canlıların organize olmasını özellikle doğal seçilim ve ayıklanma ilkesi üzerine oturtmuştur.Tanrının iradesi yerine de tesadüf denilen olasılıkları koymuştur.Hiç kuşkusuz ki bu makro düzeyde çok önemli bir gözleme dayanmaktadır. Fakat dogal seçilim mantığını zamanın sıfır noktasından günümüze kadar yegane belirleyici bir ilke olduğunu kabul etmek abartılı ve keyfi bir yaklaşım olacaktır. Fizik ve kimya kanunları zaten cansız evrenin oluşum mantığını adım adım açıklamaya gidebilmektedir. Yani söylemek istediğim asıl nokta evrenin ve hayatın oluşumu salt doğal ayıklanma ilkesiyle açıklanamaz. Mikro düzeyde zaten her şey kilit anahtar ilişkisine benzer bir moleküler reaksiyonla sürüp gitmektedir. Asıl bizi düşündüren evrenin yazılımındaki bu bilgelik, -varlığın ve bilginin birliği konusudur. Şimdiye kadar bilinen kutsal kitapların da konuya vakıf olmadığı gerçeği de ortaya çıkmış durumdadır.Çünkü kutsal kıtaplardakı tanrı ve evren anlayışı bu günkü perspektifin çok gerisinde kalmaktadır. Mesela kuran en temel konularda insanlara hiç bir bilgi vermez. O sadece derki allah her şeyi bilmektedir. Bu bilginin birliği konusu da ahiret sonrası bir döneme ertelenmiştir. Dolayısıyla aklı başında her insan eninde sonunda kendi aklı ve vicdanıyla başbaşa kalmaktadır. Şimdi böyle bir kozmik vizyonla hayata baktığımızda yahudiliğin,hırstiyanlığın ve islamın da belli tarihsel evrelere özgü algılamalar olduğunu görmekteyiz. Bu da evrimin salt doğa bilimleri için değil toplum bilimleri için de geçerli olması anlamına gelir. İşte dinsel kökenli yaratılış tezi bu noktada dogmatizm ve fanatizm batağından asla çıkacak gibi görünmüyor. Evrimi ille de tanrının inkarı olarak algılayan maddeci görüşün de çok sağlıklı olacağını düşünmüyorum.Çünkü doğada bir üst bilincin olmadığını söylemek için bizim de tanrısal düzeyde varlığın bilginin birliğine ulaşmış olmamız gerekir. Öyle görünüyor ki hayatı algılamamız parçalı,sınırlı,kesikli ve göreceli bir şekilde yürümektedir. Ama her sonraki kuşak bilimsel düzeyde devasa adımlar atmaktadır. O bakımdan tarım toplumlarına özgü olan din ve ahlak anlayışının yerini mutlaka ahlaki akıl dediğimiz bir vicdani,insani ve irfani eğilime terk etmesi gerekiyor. İşte ondan sonra tasarımcı evrim kuramı da evrim bilimin bir versiyonu oalarak değerlendirilebilir ki biz buna da tanrının kapısını çalan bilim diyebiliriz. Yoksa Adnan Oktarın evrim gerçeğini göz ardı etmesi demek bilginin göreceli olduğunu göz ardı etmesi demektir. Yani tarım toplumlarına özgü dinsel önermeleri bilgi çağının önüne koyması gibi bir sakatlık ve sahtekarlığa yol açmaktadır.Bence insanlığın bu günkü çıkmazı da burada düğümlenmektedir. Zaten dikkat ederseniz Darwinin göz gibi kompleks bir organa ilişkin öngörüsü bu gün M.Behe tarafından 'Darwinin Kara Kutusu' diye indirgenemez karmaşıklık kuramına götürüldü ki bu da yine Darwinin büyüklüğünü kabul etmezi gerektir. Benim konuya bakışım özetle şudur: Tanrının insandaki evrimi devam ediyor.Kutsal kitaplar bizim için insanlığın çocukluk dönemlerine tekabul eden yardımcı ders kitaplarıdır. Dua veya beddua okumaktan çok hayatı,evreni ve insanı okumayı esas almalıyız.

    selamlar,saygılar


    Cevap Yaz
  • Nafi Çelik
    Nafi Çelik 11.02.2009 - 23:43

    Şiirdeki başarınızın nesirde de var olduğunu gördüm.
    Tema mükemmel seçilmiş, sayfalar dolusu yazabilirsiniz... İçerik dolu dolu. Tümceler ve imla oldukça iyi.
    Sizi TAM PUN'ımla kutluyor, eserinizi Ant. Listeme alıyorum.
    Selam ve sevgilerimle....
    Nafi Çelik

    Cevap Yaz
  • Gülsüm Kurun
    Gülsüm Kurun 09.02.2009 - 18:40

    teşekkürler merhaba.
    yüeklerde his denizi engin olsada.
    şiir ipiyle dizilip. duygular sıraya konsada.

    akıl ile buluşma. kalp ile sevişme olmayınca.
    nakli ilimden geçerek- taklidi iman ederek.
    vahyi ilim hali ile. tahkiki inanç bilinç derecesinde.

    düşünmek- düş-ün meden söylenen kelime.
    düşünerek anlayışla kavramak.
    varoluşun tekamülünde durmak.
    insanlığın içinden çıkamadığı.
    yumurta mı tavuktan.
    tavuk mu yumurtadan misali.
    gelmiş geçmiş- ezeli ilmi.
    acaba ebedii olanı beraberinde getirdimi ?
    aklımız sınırlı mı ?
    kavrayışımız ham mı?
    bizden önce ki asırlarda * aynımı ?
    21 yüzyılın çağdaş insanı.
    neden savaşla kucaklaştı *
    huzura ve barışa kavuşmuş olmalıydı.
    diyen rable söyleşi.
    akıl ile ilham ile esin ile
    her kişiye.
    ayrı ayrı neler neler söyledi.
    **********
    her aklın ürünü olan kelamı ezberi.
    daha nice akıl ürünleri bekliyor kimbilir *
    doğru- doğrunun doğrusunu
    ELBETTE ANCAK YARATAN BİLİR.

    tşkler yüreği engin dost yüreğe.
    hak gözüyle hoş görüyle bakmaya herkeze.
    dileyene isteyene.
    ilim ummanından birer nebze.........
    selam. şimdilik.

    Cevap Yaz
  • Nurhayat Nalçacı
    Nurhayat Nalçacı 08.02.2009 - 19:47

    İsabetli bir bakış ve harika anlatım. Sanki tekamül bahsine bir giriş gibi geldi devamını sabırsızlıkla bekleyeceğim.Saygı ve Hürmetlerimle.

    Cevap Yaz
  • Salih Kozan
    Salih Kozan 07.02.2009 - 09:02

    YÜREĞİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER

    Cevap Yaz
  • Salih Kozan
    Salih Kozan 07.02.2009 - 09:02

    YÜREĞİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta