TEK SESLİLİK Mİ DEMOKRASi ANLAYIŞINIZ

Metanet Yazıcı
203

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

TEK SESLİLİK Mİ DEMOKRASi ANLAYIŞINIZ

Antoloji: Bizleri ortak yönümüzde buluşturan; şiirin/edebiyatın, sanatsal faaliyetlerin konuşulduğu bir ortam fakat zaman zaman siyasi mevzuuların da yer bulduğu, konuşulduğu; ANCAK eleştiriye tahammül gösterilmeyen, Tek Sesli bir ortam!
...
Kimin haddine, fikir beyan etmek, karşı söz söylemek; ya onaylarsın, ya da susarsın MANTIĞI... (Kimi değerli isimleri tenzih ederim.)
Susmazsan, susturulursun, gruptan atılırsın! Daha ileri gidersen antolojiden de...
Kanaatim; burada bu mevzuuların konuşulmamasından yana FAKAT
öyle yazılar okursunuz ki; sessiz kalamazsınız! O denli ileri gidilir ki; suskunluk, onursuzluk olur adeta... ONUR, canınızdan değerli ise sizin için; başka şeylerin hesabı yapılmaz!
Her Şeyi Göze Alır, Dokunursunuz Zülfiyâre...
...
Soruyorum Şimdi:
Biri anlatsın bana! Nereden kaynaklanıyor bu dışlama? Nereden kaptık bu virüsü; benden olan/olmayan hastalığı...
Nereden geliyor; çoğunluğun sevgisini kazanmış, gönüllere taht kurmuş kişilere bu kin, bu nefret!
Bu kadar mı kapalı olur gözler, gerçeklere... O gözler ki; bakar da görmez! Görmek için şuur gerek, hâlis kalp gerek...
Beyaz renk belki gri görülebilir fakat katran karası demek, beyaza... İşte BUNU ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR! Moda olmuş adeta temelsiz eleştiri... Atılan her adım, her icraat yerden yere vuruluyor... Bir an için; eleştirilerinizde haklı olduğunuzu varsayalım ve en hayâti, en güncel konuyu ele alalım:
Varsayalım ki, yeteneklisiniz; temeliniz de var birikiminiz de... Diyelim ki; bu kangrenin tedâvısını de biliyorsunuz, inanalım size; peki neden söylemiyorsunuz çözümün şifresini? İnadınız uğruma mı kaybediyoruz bunca evladımızı? Neden ortaya koymuyorsunuz projenizi? Neden bu civanların bir bir gitmesine göz yumuyorsunuz? Ne uğruna susuyorsunuz? Neden katkı vermeğe yanaşmıyorsunuz; el birliğiyle çözümü gerçekleştirmiyorsunuz? İktidarın her projesine köstek olmayı, iftiralarla saptırmayı amaç ediniyorsunuz? Atılan her adımı, her projeyi; muhalefet yapma adına feveran kopartıp, kesintiye uğratan KİM? Yok efendim sevinç gösterisi yapmışlar, yok bilmem şunu giymişler; kıyafetleri şu renkmiş bu renkmiş! Çok yazık! Çok... Bu kanı nasıl durdururuz diye uğraş verilirken; kimler, neyin hesabı peşinde... Çareyi biliyorsanız söyleyin; bilmiyorsanız bekleyin görün, çelme takmayın zira her çelmeniz nice canlara mal oluyor, siz önce bunu görün... Habur olayından sonra akan her damla kanın vebali, bu projeyi baltalayanların boynunda kalacak... Bir fikre, bir projeye karşı çıkılıyorsa; daha iyisini, daha güzelini daha kusursuz çözümü biliyorsunuz demektir! O hâlde neden söylemiyorsunuz ÇÖZÜMÜ? Neden yardımda bulunmuyorsunuz? .. Akan kanın durması adına ne yaptınız bu güne kadar; bir şey söyleyin, ALLAH Aşkına! Yıllarca dilinize doladığınız söylemleriniz kabul görüyorsa; bu millet neden size itibar etmiyor? Bu ülkenin bu hâle gelmesinde hiç mi suçunuz günahınız yok! ? Hâlâ, yangına körük tutuyorsunuz! Görüyor, okuyorum kışkırtıcı yazıları sosyal paylaşım sitelerinde, şurada/burada; kanım donuyor! Yazanlar ise, övünüyor, destekleyenler de öyle... Sorumsuzca sarfedilen sözlerin hiç mi muhasebesi yapılmaz, hiç mi hesaplanmaz götürüsü/ getirisi; bu gerginliklerin nelere mal olacağı hiç mi düşünülmez... Ben, ne etkili, ne sert konuşuyorum edasıyla bangır bangır bağırmayı marifet sayanlar; meseleyi ne denli azdırdıklarının kaygısını yaşamak değil; acaba prim yapabilirmiyiz derdindeler, en azından yansıyanlar bu yönde; kendinizi kontrol ediniz lütfen... Biliyorum şimdi feveran kopartırlar şünkü kimsenin savunma yapmasına bile tahammülleri yok! Kendileri her iftirayı, en acımasız eleştirileri, yargısız infazları yapabilirler; birilerini hain ilan edebilirler; asarlar, keserler fakar hiçkimse kendilerine söz söyleyemez; onlar bu ülkenin Sahibi, Ağası/Paşasıdır; nereden alıyorlarsa bu hakkı... Hayır Beyler Hahır! Bu ülkenin her ferdi; en az sizin kadar bu ülkenin sahibidir! sizin kadar vatanperverdir demeyeceğim zira çok daha vatanperverdir. Sizinkisi vatanseverlik falan değildir bana göre; sizler, duruşunuz ve tutumunuzla bu vatana bu millete zarar veriyorsunuz, bilerek veya bilmeden...
Var olanı Yok saymak çözüm olmadığı gibi kimsenin ne hakkı, ne de haddidir... Hepimiz biliriz ki etki tepki doğurur... Yapılan zulümler, yok sayılmalar yasaklar tahrikler vs. vs... Sebeplerden ötürü bu noktaya gelindi. Tabii ki en büyük vebal Devletindir; sen, vatandaşını kandırılmaya, kullanımlaya müsait hâle getirirsen, birileri bunu kullanacaktır onu bunu suçlamaya gerek yok zemin musait zemin! .. Kolayına kaçmak, gerçeği sorgulamamak işimize geliyor; pekii elde edilen ne? ? Kim ne kazanmış? Elde var sıfır! Yıkımlar! Yıkımlar! Yıkımlar... Bu tutum, bu yüzeysel davranış ve meseleyi idrak edememek; terör denen belayı beslemekten öte gitmez, gidemez! .. Oysa, Dilin ve Yüreğin çözemeğeceği hiçbir mesele yoktur fakat konuşmak tabu, yürekler mühürlü maalesef... Teşhiste sakatlık olunca; durum çözümsüz hâl alır fakat bu böyle gitmez bir şeyler değişmeli; böyle gelmiş olsa da böyle devam edemeyeceği bellidir; tüm yaralar sarılmalı elbirliğiyle, yoktur başka çıkış yolu; unutulmamalıdır ki; hepimiz aynı gemideyiz... Zaman, dışlamak değil, bütünleşme zamanı...
...
Bir de şunu merak ediyorum: Hükümetten şikâyetiniz olabilir, beğenmeye bilirsiniz fakat sorarım; cümhüriyet tarihinin hangi dönemi daha iyi yönetildi? Hangi dönemde Türkiyenin konumu daha itibarlıydı? Bizler unutmadık o günleri, hâlâ içim sızlar hatırladıkça; kumar masalarında burnu kırılan, kabul görmek için kapılarda bekleyen başbakanları... Birakalım önceki enkazları; 2001de türkiyenin dibe vurmuş hâli ne çabuk unutuldu! Türkiye bitmişti adeta, dibe vurmuştu! Dibe! .. Hiçbir şey bilmesek bile yollar bize her şeyi anlatır! O dönemde; bırakın yollarda TIR Görmeyi, kamyon bile görmüyorduk, bomboştu yollar, ekonomi sıfırlanmıştı adeta... Yollar; Gelişmişliğin, ekonominin en bariz aynasıdır... Ekonomisi sıfırlanmış bir ülkede, savunmadan, söz edilebilir mi?
Bunu görmek hiçte zor değildir; HESAPLAR tutacaktı ve Türkiye çoktan parçalanmış olacaktı. Allahın bir lütfü olsa gerek; yepyeni bir iktidarın doğuşu...Sizler göremeseniz de; Rabbime şükürler olsun ki; Türkiyenin yarısından fazlası bunu görüyor...
Dilerim önyargı perdeleri açılır ve Türkiyenin geneli, gerçekleri görür...
Kim ne derse desin Güneş Balçıkla Sıvanmaz
inanıyorum ki; şimdilerde yapılan bazı itiraflar gibi; seneler sonra herkes bu hakkı teslim edecektir fakat takdir de, teşekkür de zamanında makbul, zamanında güzeldir...

OBJEKTİF Bakalım; objektif olalım... Tek kaynaktan beslenmek; ya taptırır, ya nefreti arttırır...

Saygılarımla

Metanet Yazıcı
Kayıt Tarihi : 24.6.2012 01:57:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Sadece okudum..... Ve üzüldüm... Neden mi?
    - Yazı tamamen 'çok sert bir muhalefet varmış, iktidar partisi sürekli engelleniyormuş' tezi üzerine yazılmış... Allah'tan korkmak lazım... Var mı böyle bir muhalefet ülkede? Ben ve benim gibilerin yazılarına, arada bir paylaşımlarına karşı bir refleks ise, bilemem.. O zaman 'açmayalım ağzımızı', yazmayalım...
    Nasılsa yazanlar, daha çıkmamış kitaplarından dolayı 3 yılı aşkın içeride yatıyor!
    - Değerli Hanımefendi diyor ki, 'bu iktidar dönemi cumhuriyet tarihinin en iyi dönemidir, en iyi temsil edildiği dönemdir...'
    Ben bir şey demiyorum... Ne desem 'kuru laf kalabalığında' cevapsız kalacak... Öyle satılanlardan, alınan borçtan, 2002 baz alınırsa beş katına çıkan iç ve dış borç stoğundan, cari açığın sürekli rekor kırmasından, petrolün 80 centten 2,5 dolara çıkmasından, tüm uzmanların en az %33 enflosyon rakamında birleşmesine rağmen 'MİLLETVEKİLLERİ' hariç emeklinin ve memurun giderek fakirleşmesinden, 'sıcak paradan', vatandaşın %95'nin 'ipotek altında' yaşadığından bahsetmeyeceğim...
    Çünkü bunlar 'gerçek değil!'
    En çok üzüldüğüm ise, 'ATATÜRK DÖNEMİ'NİN' unutturulmaya çalışılması, bilinçaltındakilerin artık saklanma gereği duyulmaması...
    Şimdi sormam lazım:
    * Kurtuluş Savaşı diye bir savaşın olmadığını söyleyebilen, düpedüz Türk Tarihini karalayan 'YOZ' anlayışa karşı bir itirazı var mıdır Sn. Metanet Yazıcı Hanımefendi'nin?
    * Düpedüz 'İngiliz Ajanlığı' yapanların adları bir yerlere verilirken rahatsızlık duyuyor mu? Yoksa, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine ve Türk Aydınlanma Dönemine 'başkaldırı' anlamına gelen bu tür uygulamaları tasvip mi ediyor?
    * 15 yıl süren Atatürk Döneminin, 'HİÇBİR DIŞ BORÇ ALMADAN' ortalama %11 kalkınma hızını yakaladığını, bu iktidarın 'adını bile kazıyacağız' dediği pekçok fabrikanın o dönemde kurulduğunu, demiryollarının yabancılardan o dönemde satın alındığını ve 1500 km. demiryolu yapıldığını, uçak ve şimendifer fabrikaları açıldığını, eğitimde ve okullaşmada inanılmaz bir gelişmenin yakalandığını... Bütün bunlar yapılırken Osmanlı'dan kalan borçların da ödendiğini biliyor mu Değerli Şaire..?
    Şimdi biz bunları yazarsak suçlu muyuz? Gerçekleri yazmak suç mudur?
    Habur'dan söz ediliyor yazıda... Buraya sığmaz ki anlatsam? Bir rezalet, 'uydurma çadır mahkemeleri', tescilli teröristlerin 'pişman olmadığını beyanları' açıkken, pişmanlık yasasından yararlandırılma garabeti nasıl 'övgüyle' dillendiriliyor, hayret etmemek elde mi?
    Yazmamak için epeyce uğraştım... Ama vicdanım elvermedi.. Eğer Sn. Şaire 'silmemi' isterse, silebilirim...
    Sürç-ü lisan olduysa, affola... Saygılarımla Metanet Hanım...

    Cevap Yaz
  • Hikmet Yurdaer
    Hikmet Yurdaer

    Değerli kalemi ve yüreği alkışlıyorum. Saygı ve sevgi ile kalın. 10 + ANT.

    Hikmet YURDAER

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    tebrik ederim

    Cevap Yaz
  • Hanım Gemiciüzel
    Hanım Gemiciüzel

    yürek kalem sesiniz daim ilhamınız bol bol olsun sevgi saygıyla tam puan listemde

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Metanet Yazıcı