Çok şey biliyorsun,çok;
Seslerden pembe kolye yapmayı
Fitneden yanmayı
Papatya falını,yarayı iyileştiren öpüşü
Yollarda Sığırtmaç kuyruğunu
Gayya kuyusunu
Sonbahara yabancı çıplak memeyi
Hacamat edilmiş sözcükleri
Kırmızıyı…/Sus artık
Bilmediğin bir şey varki;
‘’Çok Bilenin Derdi de Çok olur’’
Çok şey biliyorsun,çok;
Kimin gereksiz kalabalığı gibi
Gecenin ağzını koklamayı
Gölgelerin içinden geçen infilakı
Bir sevince sarılıp beklemeyi
‘’Aç mezarı yoktur,Genç mezarı çokturu’’ bilecek kadar
Biraz eblek,biraz sinsi,ama namlu gibi
Laciverti…/pus artık
Herşeyi biliyorsun,herşeyi
Bilmediğin bir şey var ki;
‘’Çok Bilenin Derdi de Çok Olur’’
Çok şey biliyorsun,çok;
Derdi çekerken ölçülü
Çemkirirken düsturlu,uzakları
Sayıklamaları şiir zannedenleri de
Biliyorsun nedense,ay ışığı lekesini de
Yağmurun sızısını da,ışıtan üryanlığı da
Merakın; Bir devrimcinin yalnızlığı
Olduğunu bilecek kadar da aklın başında…
İnsanı sonra konuşalım diyorsun finalde
Turuncuyu…./Kus Artık
Bilmediğin bir şey var ki;
‘’Çok Bilenin Derdi de Çok Olur’’
Servet ALKAN
17.11.2019/Malatya
Kayıt Tarihi : 17.11.2019 13:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!